Enver Özkahraman’ın hikayesi, Hakkari’de Köy Hizmetleri’nden emekli olduktan sonra Van’a yerleşmesiyle başladı. Amatör bir fotoğrafçı ve ressam olan Özkahraman, Hakkari’nin ve Van’ın köylerini gezerken, yüzyıllardır nesilden nesile aktarılan kilim dokumacılığı sanatı ve dağlardan toplanan kök ve bitkilerden yapılan kök boya ile tanıştı. Kök boya ile boyanan yünlerin kadınların ellerinde, her biri ayrı bir öyküye sahip motiflere ve kilimlere dönüştüğüne tanıklık etti.
Enver Özkahraman, bu geleneksel sanatı yaşatmak için Van’da küçük bir atölye kurdu. Okula gidemeyen ve köylerinden göç etmek zorunda kalan maddi durumu iyi olmayan genç kızları atölyesinde istihdam etmeye ve onlara kilim dokumayı öğretmeye başladı. Özkahraman, kilimleri satarak, fuarlara ve kermeslere katılarak genç kızlara geçim kaynağı yarattı. Atölye, genç kızlara kilim dokumacılığını öğretmekle kalmadı, okuma yazma, anne-çocuk sağlığı eğitimleriyle de bir okula dönüştü. Evden dışarı çıkma imkanları kısıtlı olan yörenin genç kızları için bu atölyeler, adeta dünyaya açılan bir kapı oldu.
Genç kızların dokuduğu kilimlerden çok etkilenen İstanbullu işadamı Servet Harunoğlu, atölyenin ürettiği kilimleri geniş kitlelere ulaştırmak için Enver Özkahraman ile Hisar Anadolu Destek Derneği’ni kurdu. Atölye zamanla sayısını 6’ya, burada eğitim gören genç kızların sayısını ise 125’e çıkaran dernek, yörede daha fazla atölye açarak daha fazla genç için umut kapısı olmayı hedefliyor. 23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen Van Depremi’nden sonra bir süre çalışmalarına ara vermek zorunda kalan dernek, depremden bir ay sonra iki atölyeyi yeniden açtı ve eski günlerine dönmek için çalışmalara başladı. Vanlı genç kızlar bugün atölyede hem kilim dokuyorlar hem de geleceklerine dokunuyorlar. Rengarenk kök boyalarla, daha güzel bir Van’ın gökyüzünü boyuyorlar.
0 yorum:
Yorum Gönder