Diyarbakır’da yaşayan 76 yaşındaki Ahmet Yenice, aldığı
ilaçlar ile yediği besinlerin boğazda takılması ve yutma güçlüğü şikayetleriyle
yaptırdığı tetkikler sonucu dil kökünde tümör tespit edildi. Hastalığını
öğrendiğinde büyük bir umutsuzluk yaşayan Yenice, Memorial Diyarbakır
Hastanesi’nde uygulanan kemoradyoterapi ile dil kökündeki kanserli kitleden
kurtularak sağlığına kavuştu.
Diyarbakır’da ve Ankara’da yapılan tetkikler sonucunda,
yediklerinin boğazda takılma nedeninin dil kökündeki erken evre bir tümör
olduğunu öğrenen 76 yaşındaki Ahmet Yenice’ye, kanserli kitlenin tedavi
edilmediği takdirde ilerleyerek vücuduna yayılabileceği söylendi. Memorial
Diyarbakır Hastanesi’nde Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Özgür Ozan
Şeşeoğulları ve Dahiliye Uzmanı Dr. Mustafa Bostancı tarafından kemoradyoterapi
programına alınan Çaycı, 35 gün süren tedavinin ardından sağlığına kavuşarak
normal yaşantısına geri döndü. Yıllarca hobi olarak avcılık yapan ve birçok kez
kazanın eşiğinden dönen Yenice, kanseri de yenmeyi başardı.
Kanserle tanışma öyküsünün, ilaçların ve yiyeceklerin
boğazına takılmasıyla başladığını dile getiren Ahmet Yenice, hastalığını
yenerek yaşamında yepyeni bir sayfa açtığını ve ikinci baharını yaşadığını
söyledi. Yenice, kendisini yaşama yeniden bağlayan tedavi sürecini şöyle
anlattı:
“Kanser olduğumu öğrendiğimde biraz telaşlandım ancak hiç
vakit kaybetmeden tedavi seçeneklerini araştırdım ve edindiğim bilgilerde
radyoterapinin başlangıç aşamasında olan hastalığıma büyük oranda olumlu etkisi
olduğunu öğrendim. Bir yakınımın önerisiyle Memorial Diyarbakır Hastanesi
Radyasyon Onkolojisi Bölümü’ne başvurdum ve tedaviye başladık. Yaklaşık 35 gün
süren tedavinin sonunda sağlığıma kavuştum. 76 yaşımdan sonra hayata yeniden
başlamanın mutluluğunu yaşıyorum. Kanserin tek korkutan yanı geç evre ortaya
çıkması. Benim durumumda olan tüm hastalar yeniden sağlığına kavuşabilir.”
Dil kökünde oluşan kanserlerin tedavisinde tüm kanser
türlerinde olduğu gibi erken tanının yaşamsal önemi bulunduğuna dikkat çeken
Uz. Dr. Özgür Ozan Şeşeoğulları, “Alkol ve sigaranın birlikte kullanımı dil
kökü kanseri riskini daha da artırmaktadır. Dil kökü kanserinin en önemli
belirtisi yutmada çekilen güçlüktür ve hasta bu durumu uzun süre yaşıyorsa
mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına muayene olmalıdır. Boğazda takılma hissi
ve yutma güçlüğü, Ağrı, öksürük, kanlı balgam, boyunda şişlik gibi belirtiler
de görülebilir. Dil kökü kanserine yakalanan hastalarda metastaz riski oldukça
yüksektir. Tüm uzak metastazların yüzde 50-80'i akciğerlerdedir ve uzak
metastazlı hastaların tedavisi daha zordur” diye konuştu.
Radyoterapinin, erken evre kanserlerde tek başına, cerrahi
girişimden sonra veya kemoterapi ile birlikte de verilebileceğinin altını çizen
Uz. Dr. Şeşeoğulları, “Radyoterapi, özellikle erken evre kanserlerde cerrahi
kadar başarı şansına sahiptir. Lenf bezesi yayılımı olan hastalarda radyasyonun
kanser hücreleri üzerindeki etkisini artırmak için radyoterapi sırasında
kemoterapi verilmesi gerekebilir. Tüm baş-boyun tümörlerinde olduğu gibi dil
kökü tümörlerinde de dikkatli planlamalar ve uygun destekli bakım ile tedaviye
ara vermeden tamamlamak, başarı şansının artırır. Ayrıca tedavi kadar önemli
bir konu vardır. Hasta, tedavi süresi boyunca kendine dikkat etmesi gerekir,
kesinlikle alkolden ve sigaradan uzak durmalıdır. Hastamız Ahmet Bey’de 35
günlük bir tedavi sürecinden sonra sağlığına kavuşarak bizleri sevindirdi,
bundan sonra 6 ayda bir kontrole gelecek” ifadelerini kullandı.
0 yorum:
Yorum Gönder