13 Ağustos 2014 Çarşamba

76 YAŞINDA KANSERİ YENDİ YAŞAMA TUTUNDU



Diyarbakır’da yaşayan 76 yaşındaki Ahmet Yenice, aldığı ilaçlar ile yediği besinlerin boğazda takılması ve yutma güçlüğü şikayetleriyle yaptırdığı tetkikler sonucu dil kökünde tümör tespit edildi. Hastalığını öğrendiğinde büyük bir umutsuzluk yaşayan Yenice, Memorial Diyarbakır Hastanesi’nde uygulanan kemoradyoterapi ile dil kökündeki kanserli kitleden kurtularak sağlığına kavuştu.

Diyarbakır’da ve Ankara’da yapılan tetkikler sonucunda, yediklerinin boğazda takılma nedeninin dil kökündeki erken evre bir tümör olduğunu öğrenen 76 yaşındaki Ahmet Yenice’ye, kanserli kitlenin tedavi edilmediği takdirde ilerleyerek vücuduna yayılabileceği söylendi. Memorial Diyarbakır Hastanesi’nde Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Özgür Ozan Şeşeoğulları ve Dahiliye Uzmanı Dr. Mustafa Bostancı tarafından kemoradyoterapi programına alınan Çaycı, 35 gün süren tedavinin ardından sağlığına kavuşarak normal yaşantısına geri döndü. Yıllarca hobi olarak avcılık yapan ve birçok kez kazanın eşiğinden dönen Yenice, kanseri de yenmeyi başardı.
Kanserle tanışma öyküsünün, ilaçların ve yiyeceklerin boğazına takılmasıyla başladığını dile getiren Ahmet Yenice, hastalığını yenerek yaşamında yepyeni bir sayfa açtığını ve ikinci baharını yaşadığını söyledi. Yenice, kendisini yaşama yeniden bağlayan tedavi sürecini şöyle anlattı:
“Kanser olduğumu öğrendiğimde biraz telaşlandım ancak hiç vakit kaybetmeden tedavi seçeneklerini araştırdım ve edindiğim bilgilerde radyoterapinin başlangıç aşamasında olan hastalığıma büyük oranda olumlu etkisi olduğunu öğrendim. Bir yakınımın önerisiyle Memorial Diyarbakır Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Bölümü’ne başvurdum ve tedaviye başladık. Yaklaşık 35 gün süren tedavinin sonunda sağlığıma kavuştum. 76 yaşımdan sonra hayata yeniden başlamanın mutluluğunu yaşıyorum. Kanserin tek korkutan yanı geç evre ortaya çıkması. Benim durumumda olan tüm hastalar yeniden sağlığına kavuşabilir.”
Dil kökünde oluşan kanserlerin tedavisinde tüm kanser türlerinde olduğu gibi erken tanının yaşamsal önemi bulunduğuna dikkat çeken Uz. Dr. Özgür Ozan Şeşeoğulları, “Alkol ve sigaranın birlikte kullanımı dil kökü kanseri riskini daha da artırmaktadır. Dil kökü kanserinin en önemli belirtisi yutmada çekilen güçlüktür ve hasta bu durumu uzun süre yaşıyorsa mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına muayene olmalıdır. Boğazda takılma hissi ve yutma güçlüğü, Ağrı, öksürük, kanlı balgam, boyunda şişlik gibi belirtiler de görülebilir. Dil kökü kanserine yakalanan hastalarda metastaz riski oldukça yüksektir. Tüm uzak metastazların yüzde 50-80'i akciğerlerdedir ve uzak metastazlı hastaların tedavisi daha zordur” diye konuştu.
Radyoterapinin, erken evre kanserlerde tek başına, cerrahi girişimden sonra veya kemoterapi ile birlikte de verilebileceğinin altını çizen Uz. Dr. Şeşeoğulları, “Radyoterapi, özellikle erken evre kanserlerde cerrahi kadar başarı şansına sahiptir. Lenf bezesi yayılımı olan hastalarda radyasyonun kanser hücreleri üzerindeki etkisini artırmak için radyoterapi sırasında kemoterapi verilmesi gerekebilir. Tüm baş-boyun tümörlerinde olduğu gibi dil kökü tümörlerinde de dikkatli planlamalar ve uygun destekli bakım ile tedaviye ara vermeden tamamlamak, başarı şansının artırır. Ayrıca tedavi kadar önemli bir konu vardır. Hasta, tedavi süresi boyunca kendine dikkat etmesi gerekir, kesinlikle alkolden ve sigaradan uzak durmalıdır. Hastamız Ahmet Bey’de 35 günlük bir tedavi sürecinden sonra sağlığına kavuşarak bizleri sevindirdi, bundan sonra 6 ayda bir kontrole gelecek” ifadelerini kullandı.

0 yorum:

Yorum Gönder