Derin soğutma tekniği ile ısısı düşürülen ve oksijen ile
besin aşılanan organların başka bir vücuda nakledilene kadar ömürlerinin
uzatılması hedefleniyor.
Araştırmayı yürüten ekibin içinde yer alan Dr. Korkut Uygun,
nakillerde doku uyumu ile ilgili sorunların üstesinden gelinebileceği umudunu
dile getiriyor.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler, derin soğutma tekniği
uygulanmış karaciğerlerin üç gün boyunca canlı kalabildiğini gösteriyor.
Geleneksel saklama yöntemiyle bir karaciğer ancak 24 saat canlı kalabiliyor.
Hayvanlar üzerinde gözlenen başarı insanlar üzerinde de elde
edilirse, uzmanlar bu tekniğin, organ bağışlarında yeni bir çığır açacağını
öngörüyor.
Bir organ vücudun dışarısına çıkarıldığı andan itibaren
hücrelerinin ölüm süreci başlıyor. Dolayısıyla organın vücudun dışarısında
canlı kalabileceği süre çok kritik.
Fareler üzerinde yapılan deneyler, bu teknikle
karaciğerlerin üç gün canlı tutulabileceğini gösterdi.
Harvard Tıp Fakültesi'nden Dr. Korkut Uygun, araştırmayı
yürüten uzmanlardan biri.
Dr. Uygun bu tekniğin insanlar üzerinde başarılı olması
halinde, nakledilecek organların ülkeler arası taşınabilmesine olanak
sağlayacağını söylüyor.
Türk doktor, bu sayede organ nakillerinde, doku uyumu ile
ilgili çıkan çeşitli sorunların üstesinden gelinebileceğini vurguluyor.
ABD Ulusal Biyomedikal Görüntüleme ve Biyomühendislik
Enstitüsü'nden Dr. Rosemarie Hunziker de, "Bu proje organ saklama ve nakil
işlemleri açısından büyük önem taşıyan bir adım" diyor.
Şimdiki adım, 10 gramlık fare karaciğerinden 1.5 kilogramlık
insan karaciğerine bu yeni tekniğin adapte edilebilmesi.
0 yorum:
Yorum Gönder