2 Haziran 2014 Pazartesi

CERRAHİ YENİLİKLER YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRIYOR



Yeni teknolojiler ve bilimsel çalışmalarla gelişme gösteren, Videoskopik (Endoskopik-Laparoskopik) ve minimal invaziv cerrahi teknikler klasik açık cerrahi yöntemlerine göre birçok avantaj sağlıyor.

Minimal İnvaziv Üroloji Derneği tarafından düzenlenen 3. Ulusal Minimal İnvaziv Ürolojik Cerrahi Kongresi’nde konuşan Dernek Başkanı Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, cerrahların komplike cerrahi işlemleri, minimal invaziv yöntemle gerçekleştirdiklerini söyledi. Laparoskopik cerrahinin açık cerrahiye oranla avantajlar sağladığını belirten Bilen, "Laparoskopik cerrahi abdominal ve pelvik operasyonlarda standart prosedür haline gelmektedir. Ancak minimal invaziv cerrahi bugüne kadar tedavisi keşfedilmemiş bir hastalığın kesin tedavisi değildir. Bu cerrahi, sadece hastalara o hastalığın belki daha iyi tedavisi anlamına gelmektedir. Bu cerrahinin asıl amacı yaşam kalitesini yükseltmektir. Endüstrinin bize sağladığı enstrümanlarla yani lazerler, robotlar, laparoskopik sistemler yaşam kalitesini artırmış cerrahi tedavi yöntemlerdir. Çünkü minimal invaziv cerrahi, hastalara çok daha kısa zamanda iyileşme, evlerine, iş hayatlarına dönme ve daha az ağrı çekme şansı tanır” dedi.
Üroonkoloji Derneği tarafından Türkiye genelinde gerçekleştirilen ve 6693 kişinin incelendiği saha çalışmasına değinen Bilen, prostat kanserinin, erkek kanserleri arasında tüm dünyada ikinci sırada olduğunu ve her yıl 679 bin yeni olguya tanı konulduğunu belirtti. Bilen, “Günümüzde prostat kanseri cerrahisinde açık yöntemin yanı sıra laparoskopik ve robotik cerrahiler de kullanılmaktadır. Yayılım yapmamış prostat kanserinin ışın ile tedavisinde de önemli gelişmeler sağlandı. Özellikle radyasyon dozunun hedef dokuda en üst düzeye erişimini sağlayan (IMRT, IGRT) teknikler tedaviye bağlı yan etki oranlarında azalma ile beraber etkinlikte artış sağlamaktadır. Prostat kanserinin tedavisinde farklı yöntemler mevcuttur. Radikal prostatektomi ameliyatı bu tedavi yöntemlerinin en etkin olanıdır. Radikal prostatektomi operasyonu geçiren iyi diferansiye tümörlü hastaların 10 yıllık hastalığa özgü sağ kalım oranları %90’ın üzerindedir. Bu nedenle radikal prostatektomi operasyonu tüm tedavi yöntemleri arasında en çok tercih edilendir” diye konuştu.

0 yorum:

Yorum Gönder