Yeni teknolojiler ve bilimsel çalışmalarla gelişme gösteren,
Videoskopik (Endoskopik-Laparoskopik) ve minimal invaziv cerrahi teknikler
klasik açık cerrahi yöntemlerine göre birçok avantaj sağlıyor.
Minimal İnvaziv Üroloji Derneği tarafından düzenlenen 3.
Ulusal Minimal İnvaziv Ürolojik Cerrahi Kongresi’nde konuşan Dernek Başkanı
Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, cerrahların komplike cerrahi işlemleri, minimal
invaziv yöntemle gerçekleştirdiklerini söyledi. Laparoskopik cerrahinin açık
cerrahiye oranla avantajlar sağladığını belirten Bilen, "Laparoskopik
cerrahi abdominal ve pelvik operasyonlarda standart prosedür haline
gelmektedir. Ancak minimal invaziv cerrahi bugüne kadar tedavisi keşfedilmemiş
bir hastalığın kesin tedavisi değildir. Bu cerrahi, sadece hastalara o
hastalığın belki daha iyi tedavisi anlamına gelmektedir. Bu cerrahinin asıl
amacı yaşam kalitesini yükseltmektir. Endüstrinin bize sağladığı enstrümanlarla
yani lazerler, robotlar, laparoskopik sistemler yaşam kalitesini artırmış
cerrahi tedavi yöntemlerdir. Çünkü minimal invaziv cerrahi, hastalara çok daha
kısa zamanda iyileşme, evlerine, iş hayatlarına dönme ve daha az ağrı çekme
şansı tanır” dedi.
Üroonkoloji Derneği tarafından Türkiye genelinde
gerçekleştirilen ve 6693 kişinin incelendiği saha çalışmasına değinen Bilen,
prostat kanserinin, erkek kanserleri arasında tüm dünyada ikinci sırada olduğunu
ve her yıl 679 bin yeni olguya tanı konulduğunu belirtti. Bilen, “Günümüzde
prostat kanseri cerrahisinde açık yöntemin yanı sıra laparoskopik ve robotik
cerrahiler de kullanılmaktadır. Yayılım yapmamış prostat kanserinin ışın ile
tedavisinde de önemli gelişmeler sağlandı. Özellikle radyasyon dozunun hedef
dokuda en üst düzeye erişimini sağlayan (IMRT, IGRT) teknikler tedaviye bağlı
yan etki oranlarında azalma ile beraber etkinlikte artış sağlamaktadır. Prostat
kanserinin tedavisinde farklı yöntemler mevcuttur. Radikal prostatektomi
ameliyatı bu tedavi yöntemlerinin en etkin olanıdır. Radikal prostatektomi
operasyonu geçiren iyi diferansiye tümörlü hastaların 10 yıllık hastalığa özgü
sağ kalım oranları %90’ın üzerindedir. Bu nedenle radikal prostatektomi operasyonu
tüm tedavi yöntemleri arasında en çok tercih edilendir” diye konuştu.
0 yorum:
Yorum Gönder