TÜBİTAK ödüllü bilim adamı Prof. Dr. Engin Umut Akkaya,
kanser ilaçlarının tümörlü bölgeye taşınmasını ve vücudun sağlıklı bölgelerine
zarar vermeden sadece o bölgede etki etmesini sağlayan "kırmızı ışık"
yöntemiyle, uluslararası patent başvurusu yapacak.
Prof. Dr. Akkaya'nın geliştirdiği yöntemde, kanser ilaçları
"kırmızı ışık" sayesinde tümörlü bölgeye kadar taşınıyor, buraya
mikrosaniye içerisinde etki edip, sonra toksik özelliğini vücuda dağıtmadan
kendi kendini yok ediyor.
Laboratuvar aşamasında kanserli hücreler üzerinde denemeleri
başarıyla tamamlanan yöntem, bilim dünyasına duyurulacak ve ardından sadece
Türkiye'de değil, diğer ülkelerde de patentlenecek.
Bilkent Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi ve
UNAM-Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Engin
Umut Akkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanser için kullanılan ilaçların
sadece kanser hücrelerinde etkili olabilmesi, yani seçici olabilmesi için tüm
dünya çapında araştırmalar yürütüldüğünü ifade etti.
Ancak mevcut tedavilerde kemoterapi ilaçlarının sağlıklı
hücrelerde de olumsuz etki yaptığına dikkati çeken Akkaya, bu ilaçların saç,
deri gibi hızlı çoğalma eğiliminde olan hücreleri daha fazla etkilediğini
belirtti.
Akkaya, daha önceki çalışmalarında, kanser ilaçlarının
etkinliği üzerine fotodinamik terapi ve kanser hücrelerini vücutta dedektif
gibi izleyen moleküller geliştirdiklerini ifade ederek, son çalışmasında ise
kırmızı ışıkla aktive olabilen ve kanserli bölgede etki eden moleküller
geliştirdiklerini bildirdi.
Bu moleküllere kırmızı ışıkla aktive olmadan zararlı
etkilerini vücutta dağıtmama özellikleri kazandırdıklarını belirten Akkaya,
şöyle konuştu:
"Moleküller, bu özellikleri sayesinde kanserli
hücreleri rahatlıkla seçebiliyor. Aynı zamanda kanserli hücre ile kanserli
olmayan hücreyi de birbirinden ayırabiliyor. Sadece kanserli hücrelerde bulunan
özel maddelerle etkileşen bu moleküller, kırmızı ışığın da etkisiyle tümörlü
hücreleri öldürecek bir reaktif oksijen oluşturuyor. "Singled
oksijen" adı verilen bu ajanın etkisi çok kısa ve bir mikrosaniye sürede
kanserli bölgeyi vuruyor ve sonra yok oluyor. Eğer kanser hücresinin yakınında
değilse, bu molekülde böyle bir etki olmuyor. Yani ancak ve ancak kanserli
hücreye geldiğinde bu patlama oluyor."
Prof. Dr. Akkaya, çalışmalarını laboratuvarlarda kanser
hücreleri üzerinde denediklerini ve başarılı sonuçlar aldıklarını bildirerek,
yakında uluslararası bir dergide bilim dünyasına duyurulacağını söyledi.
Akkaya, çalışmanın henüz laboratuvar aşamasında olacağını ve insanlar üzerinde
denenmesi için uzun çalışmalara ihtiyaç bulunduğunu kaydederek, "Biz
buradan umut tacirliği yapmak istemeyiz. Ancak, kanserli bölgelerde hem ilacın
etkinliğini arttıracak hem de diğer sağlıklı organlara zarar vermeyecek bir
yöntem bu. Şimdiden bilim çevrelerinin oldukça ilgisini çekti" dedi.
0 yorum:
Yorum Gönder