Dünyada ilk kez, doğanın içinde bir bilim merkezi kuruluyor.
Kaz Dağları'nda gerçekleştirilecek projenin akademik çalışmalarının
yürütüleceği 300 dönümlük alanda, doğal bir sağlık merkezi de bulunacak.
Dünya, son zamanlarda alternatif tıpa ve dolayısıyla bitkisel
tedavi yöntemlerine yönelmeye başlarken, Türkiye de dünyaya örnek olacak bir
projeye adım attı. Türkiye'nin tek bitki özlerinden ilaç ham maddesi üreten ve
ürünlerini İsviçre gibi dünya ilaç sanayinde dev ülkelere ihraç eden Kale
Nuturel isimli Ar-Ge firması, tüm bilimsel çalışmalarını artık Kaz Dağları'nda
yürütmeye karar verdi. Balıkesir'de bulunan bin pınarlı Kaz Dağları'nın
Edremit-Hanlar mevkiinde yaklaşık 300 dönüm arazi alan firma, laboratuvarlarını
bu arazide oluşturmaya başladığı beton içermeyen doğal binalara taşıyor.
Projenin henüz hayata geçmemesine rağmen ülkedeki bazı üniversiteler, projeye
destek olacaklarını bildirerek bilimsel çalışmalarını da bu bilim merkezinde
yürütmek istediklerini belirtti.
Doğanın içinde bir bilim merkezinin olması, bilimsel
çalışmaların daha güvenli ve daha sağlıklı gerçekleşmesini sağlayacağını ifade
eden Kale Natürel Şirketi yetkilisi Faruk Durukan, bilim merkezi ile birlikte,
bölgede donanımlı bir doğal sağlık merkezinin de olacağını söyledi. Durukan,
"Kaz Dağları'nda şu anda OPC maddesi, yani çam ağaçlarının kabuklarında
bulunan maddenin çalışmalarını yapıyoruz. Yaklaşık 300 dönüm arazi üzerinde de,
sürdürülebilir tarım uygulayacağız. Kaz Dağları'ndaki bitkileri tekrar ekerek,
doğal yetişme ile kendi aralarındaki aktivite farklarına bakıyoruz. Tabi sadece
dağda yetişenler değil, sebzelerin de, mesela bir Meryemana Dikeni'ndeki
silimarin, enginarda sinarin oranlarına bakıyoruz. Bol oksijenli bir ortamda
mı, yoksa dere kenarında mı daha yüksek oranda çıkıyor, bu çalışmaları
yapıyoruz. Laboratuvarlarımızı buraya taşıyarak, Kaz Dağları'nı bilimle
buluşturmuş oluyoruz. Bizim bu projemiz içerisinde hastane projemiz de var.
Ülkemizdeki 4 büyük özel hastane ile görüşmeler yapıyoruz. Bitkilerdeki etken
malzeme, bol oksijenli ortamlarda daha fazla oluyor. Bol oksijenin insanlar
üzerindeki faydaları zaten biliniyor. Özellikle kanser üzerinde çalışmalar
yürütmekteyiz. Bol oksijenin kanser hastaları üzerinde olumlu etkileri olduğu
da biliniyor. Bu proje ile bunu da hayata geçirmiş olacağız. Burada hastane
yapıldığında, yine burada yetiştirilecek olan organik ürünlerle beslenme
olacak. Yaptığımız araştırmalara göre, bizim bu projemiz dünyada bir ilktir.
Kaz Dağları'nı bilimle buluşturuyoruz. En büyük hedefimiz, hastanemiz ile
birlikte burada kanser hastalarına doğayı sunmak. Zaten yapılan bilimsel
çalışmalar da gösteriyor ki, bol oksijen ile Kaz Dağları'nda 21 günde insan
hücreleri yenileniyor. Doğayı bozmadan her zaman arkamıza almamız lazım. Bu
çalışma da buna bir örnektir. Laboratuvarlarımızı buraya taşıyoruz. Ülkemizdeki
20'ye yakın üniversite ile ortak bilimsel çalışmalar yapıyoruz. Çok yakında,
Süleyman Demirel Üniversitesi'yle ortak, Isparta'da yetişen yağlık güllerin
çalışmalarına burada başlayacağız. Yaptığımız çalışmalar, Isparta'daki iklim
koşullarıyla Kaz Dağları ile aynı. Dolayısıyla köylümüze de yeni bir iş alanı
olacak. Bu işin başında güldeki yağ verimliliğine bakacağız. Bunlar hep pilot
çalışmalardır. Sonra fidan ekimleri yapılacak. Sonrasında İstanbul laleleri
gibi Osmanlı laleleri çalışmaları, hem tıbbi, hem de aromatik amaçla yapılacak.
Sebzeler üzerinde de çalışılarak bilimsel organik ürünler elde edilecek. Biz
daha önce, Türkiye'deki çeşitli üniversiteler ile Kaz Dağları'na sabah çok
erken saatlerde gelir bilimsel çalışmalar için etken malzeme toplardık. Fakat
zaman sıkıntısı vardı. Artık zaman sıkıntısı ortadan kalkmış olacak. Böylelikle
daha etkili bilimsel çalışmalar olacağına inanıyorum" diye konuştu.
Kaz Dağları'na taşınan laboratuvarların bir kısmında
bilimsel çalışmalara başlanırken, sürdürülebilir tarım uygulaması kapmasında
organik ürünler üretilebilmesi için araziler hazırlanıyor ve hastane için de
çalışmalara kısa sürede başlanacağı öğrenildi. Dünyada ilk kez hayata
geçirilecek olan bu dev projenin yaklaşık 1 yıl içinde tamamen aktif hale
gelmesi bekleniyor.
0 yorum:
Yorum Gönder