19 Mart 2014 Çarşamba

ANKARA KUĞULU PARK'TA 'IŞIK RÜZGARI'



31. Uluslararasi Ankara Müzik Festivali cercevesinde Kuğulupark’ta  Alman sanatci Axel Buether’in sunacağı interaktif ışık ve ses gösterisi düzenlenecek.

Ankara Goethe-Institut, tarafından düzenlenen organizasyona katılanlar hareketleri ile ağaçtan ağaca esen soyut bir rüzgarı başlatarak renk ve ışıktan oluşan bir atmosfer yaratacaklar. Bu sihirli ışık oyunu sakin bir rüzgarla başlayıp hafif esintilerden taze rüzgarlara ve oradan da fırtınalı bir sahneye dönüşecek.
Ankara Goethe Enstitüsü, Sevda Cenap And Müzik Vakfı, Çankaya Belediyesi ve Kavaklıderem Derneği işbirliği ile gerçekleşecek gösteride, Axel Buether, Susa Pankrath ve Mehmet Can Özer yer alacak.
“Işık Rüzgarı“ 5 – 9 Nisan 2014, 19.30-21.30 saatleri arasında Kuğulu Park’ta ziyaretçiler ile buluşacak.
Wuppertal Üniversitesi Sanat ve Tasarım Bölümü’nde ‚“görsel iletişim öğretim bilimi“ konusunda profesör olarak ders veren Axel Buether, Sanatçı James Turrell ile birlikte EXPO 2000’de gerçekleşen ‘‘Bertelsmann Pavillon“ veya Leipzig Grassi Müzesi‘nde yaptığı “Duyusal Manzaralar“ başlıklı interaktif mekan enstalasyonu gibi medya sanatı projeleri ile insanın algılama yönlerini araştırmaktadır.
“Deutsches Farbenzentrum“ (Alman Renkler Merkezi)nin başkanı olan Axel Buether, her yıl düzenlediği kongrelerde tüm dünyadan bilim adamlarını ve sanatçıları biraraya getirmektedir. Doktorasını „algı mekanının semiyolojisi“ üzerine yapan sanatçının birçok eseri yayınladı.
Zaman temelli sanat eğitimi alan Susa Pankrath, ilgi alanı olan “kendi“ ve “karşısındaki“ kavramları arasındaki ilişkiye odaklanmakta. Pankrath’ın çalışmalarının ağırlık noktasını kendini ifade ederken bugünkü teknolojik imkanları kullanması oluşturuyor.
Besteci ve dijital medya sanatçısı olan Mehmet Can Özer, pek çok uluslararası festivalden sıkça davet ve eser siparişleri almakta ve ağırlıklı olarak elektroakustik müzik besteliyor. Çeşitli yarışmalarda birincilikleri olan Özer’in eserlerinin bazıları 3 solo ve 3 karma albümde yayınlandı. Besteci kendi yazılımlarını geliştirerek ses ve görsel verileri işlemekte, sonuç olarak da görsel/işitsel yerleştirmelerden doğaçlama ve bestelere kadar farklı alanlarda ürünler ortaya çıkarıyor. 2012 yılında müzik teknolojileri alanında doçent olan besteci, akademik ve sanatsal çalışmalarını sürdürmekte.

0 yorum:

Yorum Gönder