Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, dün 1 Eylül’de başlayacak balık avı sezonu öncesi önemli bir açıklama yaptı. Eker, avlanma limitini lüfer için 14 santimetreden 20 santimetreye, lagos ve orfoz için 30 santimetreden 45 santimetreye çıkaracaklarını, bu konuyla ilgili taslağın Başbakanlık’a gönderildiğini söyledi.
Yani, balıkların hiç yumurta bırakmadan avlanması ve buna bağlı olarak balık varlığının hızla erimesiyle ilgili kampanyalar dün ilk meyvesini verdi.
Bardağın boş tarafından bakılacak olursa: 17 aydır basında ve sosyal medyada fırtınalar estiren kampanyalarda lüfer için hedef boy 24-25 santimdi. Bakanlığın verdiği ölçü yine bunun gerisinde kaldı.
Bardağın dolu tarafından bakılırsa: Bakanlık, bizzat Bakan Eker’in ifade ettiği gibi, gıdayla ilgili bir düzenleme yaparken ‘kamuoyunun taleplerini’ de göz önüne aldı. Balık boyuyla ilgili kampanyalar ve verimli tartışma ortamı da gösterdi ki nasıl futbol sadece futbol değilse, ‘balık da sadece balık’ değil.
Bakan Eker, ayrıca 20 santimin nihai bir karar olmadığını da söyledi: “(Düzenlemeyle) 20 cm’den daha küçük olan lüfer balıkları avlanamayacak demektir. Bu da umuyoruz ki, önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin lüfer balığında bir artışa yol açar. Önümüzdeki dönemde bunun etkilerini ölçeceğiz. Avlanma limitini 20 cm’ye çıkarmakla lüfer sayısında artış var mı? Bunu göreceğiz, ölçeceğiz. Ona göre gerektiğinde ikinci bir adım atacağız.”
Bakan Eker, bu ölçüm işinde de ‘yalnız’ olmayacak. 8 Nisan 2010 tarihinde ‘İstanbul Lüfere Hasret Kalmasın’ kampanyasını başlatan Fikir Sahibi Damaklar’ın (FSD) bir güzel girişimi daha yolda çünkü... FSD, her yıl ekimin 3. cumartesi gününü İstanbul’da ‘Lüfer Bayramı’ ilan etti. FSD kurucusu ve kampanya lideri Defne Koryürek, lüfer bayramına küçücük lokantalardan, uluslararası üne sahip restoranlardan, aşçı federasyonları, turizm odaları, aşçı okullarından destek geldiğini söyledi.
Lüferle ilgili her şeyin ‘konuşulacağı’ bayramda aynı zamanda o yıl ne kadar lüfer tutulduğu da kaydedilecek. Bayram, İstanbul’un hafızasını da taze tutacak: “Fransızların nasıl trüf mantarı bayramı varsa, İstanbul’un da lüfer bayramı olacak, Fransızlar nasıl o yıl ne kadar trüf çıktığını biliyorsa, İstanbullu da ne kadar lüfer tutulduğunu bilecek.”
Koryürek sosyal medyadan yürüttükleri kampanyaya bir de ‘sürpriz’ destek almış. Kampanyanın sıkı takipçileri arasında 1970’lerde, 1980’lerde Türkiye’yi terk ederek Yunanistan’a giden vatandaşlarımızın da bulunduğunu söylüyor. Bürokratları, balıkçıları, balık satıcılarını, akademisyenleri, sivil toplum örgütlerini, aşçıları bir masanın etrafına oturtmayı başaran Boğaz’ın bu vahşi fakat lezzetli balığı, masaya her gün yeni bir sandalye ekliyor. Görünen bu...
Kayıtlar
0 yorum:
Yorum Gönder