BAFA GÖLÜ HAYATA BÖYLE DÖNDÜRÜLDÜ

Geçmişte kirlilik, kuraklık ve balık ölümleriyle gündeme gelen Bafa Gölü, Çevre ve Orman Bakanlığınca yapılan çalışmalarla kirlilikten kurtarılarak, hayata döndürüldü. Çevre ve Orman Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Bafa Gölü ve yakın çevresinin, sahip olduğu tabii ve kültürel kaynaklar dikkate alınarak 8 Temmuz 1994 tarihinde 2873 Sayılı Milli Parklar Kanuna göre "Bafa Gölü Tabiat Parkı" ilan edilerek, koruma altına alındığı belirtildi.

Korunan alanın büyüklüğünün 6 bin 500 hektar su yüzeyi ve 5 bin 781 hektar karasal alan olmak üzere 12 bin 281 hektar olduğu ifade edilen açıklamada, göl ve çevresinin İzmir 2 No'lu Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunca flora ve fauna zenginliği dolayısıyla 1989'da birinci derece ve üçüncü derece doğal sit, Herakleia, Latmos ve Myus antik kentlerinin bulunması dolayısıyla da birinci derece arkeolojik sit ilan edildiğine dikkat çekildi.

Bafa Gölü'nün, Ege Bölgesi'nin en büyük gölü olduğu, Büyük Menderes çöküntü havzasının aşağı kısmında yer aldığı belirtilen açıklamada, su yüksekliğine bağlı olarak 6 bin 700-7 bin hektar su yüzeyine sahip olduğu, yağış suları ve Büyük Menderes ırmağından bağlanan kanalla beslendiği bildirildi. Göldeki İkiz Ada, Menat Adası, Uyuz Ada ve Hayalet Adası'nın önemli adalar olduğu ifade edilen açıklamada, göl ve çevresinin, su kuşları ve diğer kuş türleri açısından da oldukça önemli olduğu vurgulandı.

Dünyada nesli tükenme tehlikesi altında olan yırtıcı akkuyruklu kartal ve küçük kerkenez kuşlarının göl yakınındaki çayırlarda yaşadığı ve kırsal yerleşimlere yakın bölgelerde ürediği bildirilen açıklamada, bu yıl Bafa Gölü Tabiat Parkı'nda kış ortası kuş sayımında 25 türe ait 64 bin 814 kuş kaydedildiği belirtildi.

Bafa Gölü'nü besleyen en önemli su kaynağının Büyük Menderes Irmağı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, tarımsal sulama amacıyla yaz aylarında havza boyunca zirai arazilere su çekilmesinin, ırmaktaki su seviyesini düşürdüğü bildirildi. Bu dönemde ırmaktan Bafa Gölü'ne su verilememesinin tuzluluk oranını artırdığına işaret edilen açıklamada, 2005'te yapımına başlanılan Bafa Gölü Tabiat Parkı'nın Uzun Devreli Gelişme Planı'nın tamamlandığı ve 2008'de onaylanarak yürürlüğe girdiği hatırlatıldı.

Göl çevresindeki halka geçim temini amacıyla Çevre ve Orman Bakanlığınca başlatılan ekoturizm faaliyetlerinin devam ettiği belirtilen açıklamada, yöre halkının tabiat parkının doğal kaynak değerlerinin korunmasına yönelik bilgilendirildiği ifade edildi. Açıklamada, su kaynaklarının korunması ve kirlenmesinin önlenmesi için Milas sınırlarındaki yağ üretimi tesislerinin sık sık denetlendiği, bu tesislerden doğan kirliliğin önemli ölçüde azaltıldığı kaydedildi.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce izin verilen ve Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsünce yürütülen "Bafa Gölü'nün Jeolojik Yapısı ve Kirliğin Araştırılması Projesi" kapsamında ağustos ve eylülde Bafa Gölü'nde 17 farklı noktada, yüzey ve dip olarak 2 farklı derinlikte ölçümler yapıldığı bildirilen açıklamada, yangına en hassas bölge "Canlı Balık" mevkisinde ise yangın korumaya dönük çalışmaların devam ettiği bildirildi.

Açıklamada, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün Uzun Vadeli Gelişme Projesi kapsamında yapılan araştırmalarda, gölün genelinde ciddi bir kirlilik tespit edilmediği belirtildi. Gölün yaklaşık 200 yıllık geçmişindeki kirlilik ve sedimentasyonuna yönelik çalışmalar ile ağır metal kirliliğine ilişkin değerlendirmelerin sürdüğü bildirilen açıklamada, diğer araştırma ve ölçümlerin 2011 Hazirana kadar tamamlanacağı kaydedildi. Bakan Eroğlu'nun talimatları doğrultusunda Bafa Gölü ve çevresindeki endemik orkide türleriyle ilgili 2011 yılında "Tür Koruma Programı" çalışmaları yapılacağı ifade edilen açıklamada, Bafa Gölü Tabiat Parkı'nda her türlü koruma faaliyetinin devam ettiği belirtildi. Açıklamada, alınan tedbirler sonucunda bu yıl yaz aylarında Bafa Gölü'nde ne kirlilik ve balık ölümü ne de önemli su problemi yaşanmadığı bildirildi.

BUGÜN – AA