CEBIT'TE BİLİŞİMCİLER 'YEŞİL' DİYOR

Çevreye duyarlı teknolojilerin dikkat çektiği Hannover CeBIT Fuarı'nda enerji tasarruflu, geri dönüştürülebilen bilgisayarlar ya da mevcut enerji tüketimini görmeye yarayan akıllı sayaçlar gibi ürünler sergileniyor.

Gelecek için tasarlanan yaşam şöyle özetlenebilir: Her şey birbiriyle bağlantılı ve akıllı olacak. Enerji tasarrufu, evde kullanılan elektronik eşyalarla başlayacak. Ev aletleri, mevcut elektrik durumuna göre kendiliğinden çalışmaya başlayacak ya da duracak. Elektrik tüketimi, her an akıllı sayaçlarla ölçülebilecek. Evler, güneş enerjisi ya da doğalgazı elektriğe dönüştüren kojenerasyon sistemleri ile kendi enerjisini üretecek. Enerji depolayabilen elektrikli otomobiller kullanılacak, ayrıca ev aletleri de sadece enerji tüketmeyecek, aynı zamanda üretecek ve depolayabilecek. Ancak bütün bunların, santrallerden temin edilen elektriğe göre daha istikrarsız olan yenilenebilir enerji ile gerçekleştirilecek olması durumu zorlaştırıyor. Federal Ekonomi ve Teknoloji Bakanlığı’nda bugünlerde, bu sorunlara çözüm bulmak amacıyla “E-Enerji, Enformasyon ve komünikasyon teknolojisine dayanan geleceğin enerji sistemleri” adlı bir proje yürütülüyor. Jörn Leipold, projede yeşil IT'ye ihtiyaç olduğunu bu yüzden CeBİT'e katıldıklarını belirtiyor: “E-enerji projesinde akıllı sistemler üzerinde çalışılıyor. Hedef, şehir meydanlarına akıllı şebekeler kurulması, evlere akıllı sayaçlar monte edilmesi ve bütün bunların bir sistem etrafında birleştirilmesi. Bunun anahtarı ise enformasyon ve komünikasyon teknolojileri. Biz de bu nedenle CeBİT’teyiz. Bilişim teknolojileri olmadan bu hedeflere ulaşılamaz. Şebekeleri akıllı hale getirecek olan, enformasyon ve komünikasyon teknolojileridir.”

Akıllı şebekelerle, sadece yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjinin, enerji tedarikinde hiçbir sorun yaşanmayacak şekilde yönetimi değil, enerji tasarrufu yapılması da hedefleniyor. Peki, bu hedefe nasıl ulaşılacak? Tüketiciler her an ne kadar elektrik kullandıklarını ölçmek istemediklerinden, evlerin enerji tasarruf etmeye programlanmış “akıllı cihazlarla” donatılması gerekiyor. Bu cihazların, gün içerisinde enerjinin bol ve ucuz olduğu saatlerde çalışmaya başlaması, aksi durumda ise duracak şekilde programlanması amaçlanıyor.

Örneğin böylelikle çamaşır makinesi gün içerisinde enerjinin ucuz olduğu esnada kendiliğinden çalışmaya başlayabilecek. Frauenhofer Enstitüsü uzmanları normal bir elektrik sayacını programlayarak, sensörlerle donatılmış akıllı bir evde test etti. Alexander Rabe sistemin temel ilkelerini şöyle anlatıyor: “Geleceğin akıllı evleri için senaryomuz şöyle: Tüketicinin evdeki aktviteleri normalde hissedilmeyen sensörler aracılığıyla algılanacak. Bunu yalnızca mutfak kapısı kendiliğinden açıldığında, su ısıtıcısı çalışmaya başladığında, tost makinesindeki ekmek ısınmaya başladığında ya da buzdolabının kapısı kendiliğinden açıldığında fark edecekler. Yani bu program tüketicinin hareketlerinden hangi aletlere ihtiyaç duyduğunu algılayarak harekete geçecek.”

Gelecekte akıllı enerji şebekelerinin bir diğer önemli parçasının da elektrikle çalışan otomobiller olması hedefleniyor. Bu alanda da kimi pilot projeler yürürlükte. Bilişim şirketi SAP ve elektrik şirketi Mvv bu yazdan itibaren 100 adet elektrikle çalışan hizmet aracını filosuna katacak. Mvv'den Matihas Vörner, bu otomobillerin şarj edileceği özel sütunların hazır olduğunu şu sözlerle açıkladı: “Sütunları hazır hale getirdik. Otomobilleri yeniden şarj etmek için sütunlara ihtiyacınız var. Bu sütunlar güvenilir olmak zorunda, kullanılan elektrik miktarının başkasının faturasında görünmemesi için kimliklerin tespit edilmesi şart.”

DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE