VENEDİK’TE TARİH YAZDIK

Dünyanın en önemli kültür sanat etkinliğine ev sahipliği yapan ‘Venedik Bienal’de Türkiye ilk kez kalıcı bir mekana sahip. Bir yıl sanat, bir yıl mimarlık festivali olarak devam eden bienalde Bülent Eczacıbaşı’nın çabası ve 21 destekçinin katılımıyla kalıcı mekan 20 yıllığına kiralanabildi. Türkiye bienal döneminde dünya vitrinine çıkacak sanatsal aktivitelerini artık bienalin iki ana mekanından birisi olan ‘Arselanale’de sergileyecek. Venedik Bienal’inde yer sahibi olmak prestijli bir konumu ifade ediyor.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Başkanı Bülent Eczacıbaşı, yeri olanlar olmayanlar diye bir ayrım olduğunu söylüyor. Türkiye dünyanın en önemli bu sanat etkinliğinde her yıl birbirinden alakasız noktalarda yer alıyordu. 2009 yılında zar zor tuvalete açılan koridorun yakınlarında yer bulunabilmişti. Bülent Eczacıbaşı, “O manzarayı görünce çok üzüldüm. Bir gün bu düzelmeli, dedim. Bugünkü açılış tarihi bir an” diye konuştu.

Eczacıbaşı Türkiye’ye döner dönmez aralarında Koç, Ülker, Abdi İbrahim gibi grupların temsilcilerinin bulunduğu isimlere mektup yazmış, desteklerini istemiş. O 50 mektuptan 21’nden olumlu cevap gelince, 2.5 milyon Euro’luk bir bütçe oluştu. Bu bütçe sayesinde Türkiye kalıcı yer alanına kavuştu. Önümüzdeki 20 yılda hem sanat festivali hem de mimarlık festivalindeki eserlerimiz burada sergilenecek. Venedik Bienal’inin küratörü Reem Kolhaas festivalin bu yılki ana temasının ‘Fundemantals’ olarak belirledi. Tema ana taşlar olunca mimarinin kendisi ve tasarım ana tema oldu.

7 Haziran-23 Kasım 2014 tarihleri arasında Schüco Türkiye ve VitrA eş sponsorluğunda gerçekleştirilen Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde bu yıl ilk kez yer alan Türkiye Pavyonu’nda Places of Memory (Hafıza Mekanları) başlıklı proje sergileniyor. Places of Memory Venedik Bienali’nde tahsis edilen 20 yıllık uzun süreli mekandaki ilk proje oldu. Küratörlüğünü Murat Tabanlıoğlu’nun yaptığı Türkiye Pavyonu’nun açılış partisi büyük ilgi gördü. Hafıza Mekanları Taksim-Salıpazarı, Bâb-ı Âli ve Büyükdere Caddesi gibi İstanbul’daki üç bölgeye odaklanıyor.

HÜRRİYET