Posalı ve lifli beklenme sağlığımız için büyük önem taşıyor.
Posa oranı yüksek olan beslenme şekli özellikle kolon ve rektum kanserlerini
önlemede etkili.
Vücudumuzun sindiremediği, kan dolaşımımızda emiliminin
yapılmadığı karmaşık karbonhidratların ‘posa’ olarak tanımlandığını belirten
Herbalife Türkiye Danışman Diyetisyeni Canan Aksoy, “Posa aslında bir
karbonhidrattır ancak vücut tarafından sindirilemediği için kalorisi veya
enerjisi yoktur” dedi. Posaların suda çözünen ve suda çözünmeyen olarak
ayrıldığını belirten Aksoy, ikisinin de sağlığımız üzerinde önemli faydaları
olduğunu belirtti. Buğday, yulaf kepeği, kuru baklagiller, meyve ve sebzelerde
bulunan posalar suda çözünmez ve bağırsakları harekete geçirir.
Posanın dışkı hacmini artırdığı için kabızlık ve kabızlığın
getirdiği hemoroid, divertikül gibi rahatsızlıkların önüne geçilmesini
sağladığına vurgu yapan Aksoy, posa oranı yüksek olan diyetlerin özellikle
kolon ve rektum kanserlerini önlemede oldukça etkili olduğunu belirtti. Aksoy,
“Posa, bağırsaklardan geçerken zararlı maddelerin bağırsakla temasını engelleyip
atılmasını sağlayarak kanserden bizi korur. Posa açısından zengin besinler, yağ
ve enerji açısından düşük besinler oldukları için kilo verme ve koruma
konusunda etkilidir. Posalı besinleri daha uzun süre çiğnediğimiz için tokluk
hissimiz daha kolay oluşur, midede hacim kaplayıp mideyi geç terk ettikleri
için de acıkma süremizi uzatır” dedi.
Suda çözünen posaların da kan şekerini kontrol etmeye
yardımcı olduğunun altını çizen Canan Aksoy, posanın mide boşalmasını
geciktirdiği için şekerin emilimini yavaşlattığını, bunun da kan şekerinin
kontrolünü sağladığını söyledi. Aksoy, “Suda çözünen posalar kötü kolesterol
seviyemizi düşürürler. Posa, kolesterolün vücut tarafından sindirimini
engelleyerek kolesterol seviyesini aşağı çeker” dedi. Posa, temel olarak
bitkisel kaynaklarda bulunuyor. Sağlığımız için günde 25-35 gram civarında posa
almamız gerekiyor.
Günde 5-7 porsiyon sebze-meyve veya salata tüketmenin posa
alımınızı artıracağını söyleyen Canan Aksoy, üç ana öğünde salata
bulundurmanın, ara öğünlerde meyve tüketmenin, öğlen veya akşam yemeklerinden
birinde sebze veya kuru baklagil tüketmenin bunu sağlamanın en kolay yolu
olduğunu ifade etti.
0 yorum:
Yorum Gönder