Küresel ısınmanın en büyük sorumlularından karbondioksit ve
metan gazının elektriğe dönüştürülmesine dayanan biyogaz, en etkin
yenilenebilir enerjilerden biri olarak hızla yayılıyor. Biyogaz, sera
gazlarının azalmasından, su kirliliğinin ortadan kaldırılmasına kadar birçok
doğa dostu fayda sunuyor.
Çiftçiler, biyogaz sayesinde ihtiyaç duydukları elektriği
biyogaz sayesinde artık kendileri elde ediyor. Yüzde 65 metan (CH4), yüzde
35’de karbondioksit (CO2) gazından meydana gelen yakıt gazı, elektrik
üretiminin yanı sıra su kaynaklarındaki ve havadaki kirliliğinin azalmasını ve
hayvan atıkların nedeniyle oluşan sera gazı yayılımının önüne geçilmesini
sağlıyor.
Biyogaz, bakterilerin gübreyi oksijensiz ortamda, yani
anaerobik olarak ayrıştırmasıyla ortaya çıkıyor. Ortaya çıkan ve yüzde 60-70
oranında metan içeren gaz karışımı, ısı, sıcak su veya elektrik üretmek için
kullanılabiliyor.
Biyogaz sistemleri birkaç ana parçadan oluşuyor. Bunlar;
gübre toplama sistemi, anaerobik çürütücü, metan üretiminin optimize edildiği
bir tank, biyogazı yakıt olarak kullanılacağı mekanizmaya ileten jeneratör
benzeri sistem ve arta kalan yakıtın depolanacağı bir depolama tankı.
Genellikle üretildiği çiftliklerde kullanılan biyogaz,
elektrik üretiminin yanı sıra su ısıtmak için de tüketiliyor. Geri kalan yakıt
gazıyla elde edilen elektrik, enerji şebekelerine aktarılabiliyor.
Biyogaz, karbondioksite oranla ısıyı 21 kat daha fazla
hapsetme kapasitesi olan metanı elektriğe çevirerek, küresel ısınmanın önüne
geçilmesinde çok büyük bir rol oynuyor. Son yıllarda karbon salınımı azaltan
şirketler haline dönüşen bazı biyogaz üreticileri, çevreye verdiği zararı
azaltmak isteyen sanayi tesisleri ve kuruluşlarına ‘karbon kredisi’ satarak
küresel ısınma mücadelesine katkıda da bulunuyor.
0 yorum:
Yorum Gönder