Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu, son yıllarda yapılan
araştırmaların, bozadaki nikotinik asitin kalp ve damar hastalığını önleyici
etkilerinin yanı sıra başta deri kanseri olmak üzere her türlü kanseri önleyici
etkileri olduğunu da gösterdiğini söyledi.
Uslu, ortaya ilk çıkışı 8-9 bin yıl önce Mezopotamya'ya
dayanan bozanın, Türklerin göçleriyle dünyaya yayıldığını belirterek,
"Boza, bu nedenle Türk içeceği olarak bilinmektedir. Faydaları saymakla
bitmeyen bozanın tüketimi, maalesef geçmişe oranla günümüzde iyice
azalmıştır" dedi.
Mayalı ve gıda bakterilerinin yaşadığı bir içecek olan
bozada, mayalama esnasında son derece kıymetli ender gıda maddelerinin yanı
sıra laktik asit, nikotinik asit gibi son derece kıymetli asitler üretildiğini
ifade eden Uslu, şöyle devam etti:
"Zengin karbonhidrat, protein ve B vitamini içeriği
nedeniyle halsizlik çeken, enerji ihtiyacı fazla olan kişilerin ve sporcuların
özellikle tüketmeleri gerekir. Boza, içerdiği laktik asit nedeniyle bağırsak
florasını düzenleyici role sahiptir. Mide bezlerinin faaliyetlerini olumlu
etkiler. Zihin açıcı ve sinirleri dinlendirici etkisi vardır. Öksürük
tedavisinde de kullanıldığı bilinmektedir."
Uslu, bozanın içerdiği mayalar sayesinde emziren annelerde
süt yapımını artırdığını vurgulayarak, "Bozada bulunan nikotinik asit kötü
kolesterolü azaltıcı, iyi kolesterolü de artırıcı etkiye sahiptir. Bu sayede
özellikle şeker hastaların kardiyovasküler riski azaltıcı kalp ve damar
sağlığını koruyucu etkileri de yapılan çalışmalarda ispatlanmıştır" diye
konuştu.
"Son yıllarda yapılan araştırmalar, bozadaki nikotinik
asitin kalp ve damar hastalığını önleyici etkilerinin yanı sıra başta deri
kanseri olmak üzere her türlü kanseri önleyici etkileri olduğunu da
göstermektedir. Bozanın içindeki nikotinik asit vücudumuzda, bazı
oksidasyon-redüksiyon reaksiyonlarında hidrojen atomları ve elektronların
taşıyıcı olarak işlev gören bir koenzim olan nikotinamit adenin dinükleotite
(NAD) dönüşmektedir. NAD'nin de enerji metabolizmasını uyararak ve hasar görmüş
DNA yapılarını onararak, derimizdeki yıpranmış hücreleri yenileyici özelliği
sayesinde özellikle cilt kanseri vakalarını önleyici özelliği hatırdan
çıkarılmamalıdır. Bozanın bu faydaları dikkate alınarak, kış aylarının bu güzel
içeceğinden bol bol içmeli ve sevdiklerimize ikram etmeliyiz."
0 yorum:
Yorum Gönder