Özel İzmir Egepol Hastanesi'nde, müzikle tedavi yöntemiyle
hastalara şifa dağıtılıyor.
Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Şerafettin Özdoğan, müzikle tedavi yönteminin
özellikle yoğun bakım ve komada bulunan, psikiyatrik tedavi gören hastaların
tedavisinde kullanıldığını söyledi. Vücudun kendi kendini tedavi edici özelliği
olduğunu ve belli makamlardaki Türk musikisinin bu etkiyi artırdığını belirten
Dr. Şerafettin Özdoğan, müziğin beyni aktif tuttuğunu ve beyin faaliyetlerinin
geri dönüşünün hızlandığını anlattı.
Özdoğan, vücudumuz kendi kendini tedavi ederken bütün duyu
organlarını kullandığını belirterek şöyle konuştu: "İşitme duyusu
bunlardan biridir. Vücut komada olsa bile belli düzeylerdeki sesleri duymaya
devam eder. Müzik belli ses dalga boylarıyla beyni uyarır ve bu uyarılar beyni
aktif tutar. Müzik sesi beyinde bulunan limbik sistemi, merkezi sinir sistemini
ve hormanları etkiliyor. Müzikle tedavinin bir özelliği de hasta, müziği
dinlediği anda olumlu etkilenmeye başlıyor. Böylelikle hastaların bilince
kavuşması ve beyin faaliyetlerinin geri dönüşü hızlanıyor.”
İzmir'de bu yöntemin kullanılmadığını kendisinin de 8-10
yıldır bu yöntemle ilgilenerek hastalara uyguladığını ifade eden Özdoğan, Türk
Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu (TÜMATA) kurucusu Etnomüzik Terapisti
Rahmi Oruç Güvenç'in büyük desteğini gördüğünü söyledi.
Türk müziğindeki hicaz, rast ve semah gibi makamların vücuda
direnç, rahatlama ve toksin giderme gibi çeşitli fiziksel etkileri olduğunu
dile getiren Dr. Şerafettin Özdoğan, açıklamalarını şöyle tamamladı: “Türk
sanat müziği yalnızca fiziksel değil psikolojik olarak da tedavi edici etkiye
sahip. Müzikle tedavi hem fiziksel hem de ruhsal olarak iki yönlü çalışıyor.
İnsanlara duygu yenileyici etkiyle birlikte, olumlu düşünceyi ve alçak
gönüllülüğü artıran hisler kazandırıyor.”
0 yorum:
Yorum Gönder