28 Aralık 2012 Cuma

GÖKÇEADA KIYIMINA YARGI DUR DEDİ



Gökçeada'nın balkonu tabir edilen Bademli'de yükselen 5 katlı otel inşaatı mahkemeye takıldı. Otelle ilgili her iki davada da mahkeme itirazları haklı buldu. Gözler yıkım için belediyede.

Bademli Köyü, Gökçeada’nın en güzel yeri. Doğal güzelliği ile ziyaretçileri büyüleyen köy terasında geçen yıl birdenbire bir otel inşaatı başladı. Belediye, 2010’da plan değişikliğine giderek bölgeyi turizm merkezi ilan etmişti. İnşaat bu plan değişikliği üzerine başlamıştı. Oysa alan kentsel sit alanı içindeydi. Köylü evinde, ahırında değişiklik yapmaya kalktığında Koruma Kurulu’ndan izin almak zorunda kalırken, bu inşaatın fütursuzca yükselmesine kimse anlam veremedi. Bunun üzerine Gökçeadalılar Derneği kuruldu. Dernek, hemen her resmi kuruma müracaat ederek inşaatın durdurulmasını talep etti. Ve 2011 Aralık ayında Gökçeada Belediyesi inşaatı mühürledi, yıkım kararı aldı. Lakin bu karar bir türlü uygulanmadığı gibi inşaat hızla devam etti. Dernek resmi kurumlarla inşaatın yükselişine engel olamayacaklarını anlayınca yargıya gitti.
Biri otelin yapıldığı parselin sit alanı dışına çıkarılması, diğeri de yapı ruhsatının iptaliyle ilgili her iki davada da Edirne Bölge İdare Mahkemesi çevrecileri haklı bularak yürütmeyi durdurma kararları aldı. Belediye tarafından verilen yapı ruhsatının durdurulmasını isteyen mahkeme, otelin yapıldığı parselin de kentsel sit alanı içinde kaldığına hükmetti.
Otel inşaatının yapıldığı arazi, belediye tarafından yapılan 1/10 binlik planlarda sit alanı dışına çıkarılmıştı. Oysa 1/25 binlik planlarda arazi kentsel sit alanı içinde kalıyordu. Belediye, Çanakkale Koruma Kurulu’nun 2004’teki kararını göstererek buranın sitten çıktığını ileri sürdü. Mahkeme ise arazinin kentsel sit alanı içinde kaldığı hükmüne vardı.
Tapuda ‘dam’ olarak kayıtlı olan parsele 1/25 bin ölçekli plana göre maksimum 7 metre yükseklikte 2 kata izin verilecekken, inşaatta yüksekliğin 18.90 metre/5 kata çıkarıldığı da tespit edildi.
Geçerli olan üst ölçekli plan varken mevzi imar planı yapılmasının imar mevzuatına uygun olmadığı, 7 metrelik maksimum yükseklik kuralının ihlal edildiğini tespit eden mahkeme, bilirkişi raporuna dayanarak, ‘yapı ruhsatının hukuka uygun olmadığı’ kararına vardı. Ancak inşaatın durdurulması yönünde mahkemenin bir yetkisi olmadığına dikkat çekerek yıkımın belediyenin görevi olduğunun altını çizdi.

0 yorum:

Yorum Gönder