2 Temmuz 2012 Pazartesi

İMPLANTTAKİ YENİ TEKNOLOJİ HATAYI SIFIRLATTI

İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Serhat Yalçın günümüzde implant yüzeylerine fiziksel ve kimyasal olarak uygulanan özel işlemlerle implantın kemikle bütünleşmesinin hızlandırılması sağlanarak bekleme süresinin minimize edildiğini söyledi.

Yalçın yaptığı açıklamada, "İmplant teknolojilerinde bugün geldiğimiz noktada, sabah dişsiz bir ağızla kliniğimize gelen bir hasta öğlen saatlerinde implantları ve protezleri ağzına takılmış olarak yani yeni dişleriyle kliniğimizden gülümseyerek çıkabilmektedir. Bu yenilikle birlikte implantın kemikle bütünleşmesi için gereken bekleme süresi sıfırlanmış, tekrarlayan tedavi seansları da tek bir seansa indirgenmiştir" dedi.

Prof Dr. Serhat Yalçın implant teknolojilerinde gelinen son noktada ağzında hiç dişi kalmayanlar için gerekli implant sayısının da azaltıldığını söyledi.

Yalçın, "Tüm diş eksikliğinin giderilmesi için ideal implant sayısı için üst çenede ortalama 8, alt çenede ise 6-8 implant uygulanmasını önermekteydik. Hastaların çene kemiklerinin yetersiz olduğu veya anatomik engellerin olduğu durumlarda Bugün üst çenede 6, alt çenede ise 4 ile 6 implant uygulayarak sabit protez uygulayabilmekteyiz. Bu implatların özelliği daha uzun ve açılı olması. Bu durum hem operasyon alanını ve süresini azaltmış hem de tedavinin hastaya getirdiği mali yükü önemli ölçüde rahatlatmıştır" şeklinde konuştu.

Yalçın, implant uygulamalarında diş hekimlerini kısıtlayan faktörlerin günümüzde büyük oranda aşıldığını belirterek uzun süreli diş eksikliği ya da travmaya bağlı çene kemiğindeki erime problemlerinin çözümlerini anlattı.

Yalçın, geliştirilen kemik greftleri yani sentetik ve hayvan kaynaklı kemik tozları, hastanın çene kemiğinde başka bir bölgeden alınan kemik dokusunun eksik bölgeye transferi, hastadan alınan bir tüp kan ile hazırlanan Trombositten Zengin Fibrin ( PRF) maddesi ile operasyon bölgesinde kemik oluşumunun ve yara iyileşmesinin hızlandırıldığını söyledi.

Yalçın, "Hastanın kendi dokusunun kullanıldığı bu yöntemlerle çok daha güvenli sonuçlar almaktayız. Ayrıca özel geliştirilen implant ve protez sistemleri sayesinde, açılı ve uzun şekilde yerleştirilen implantlar kullanarak kemik yapısıyla çok fazla oynamaya gerek duymadan da hastamıza birçok tedavi seçeneği sunabilmekteyiz. Bu sistemler operasyon alanını ve süresini kısaltarak, tedavi konforunu arttırmaktadır" dedi.

Yalçın şöyle devam etti; "Gelişen tıbbi görüntüleme sistemleri, implant tedavilerinde de tatmin edici yeniliklere yardımcı olmuştur. Hastamızdan alınan tomografik görüntülerle tüm anatomik dokuların konumunu, kemiğin 3 boyutlu görüntüsünü elde edebilmekteyiz. Özel geliştirilen bilgisayar programları ile tomografik görüntüler üzerinde yapılacak olan implantların yeri, sayısı ve üstüne yapılacak olan protezler dizayn edilebilmektedir. Bu dizayna uygun olarak ağza birebir uyumlu olarak hazırlanan rehber kalıplar ile tüm risk faktörleri ortadan kaldırılarak implantlar çok basit bir cerrahi prosedür ile ağza yerleştirilmekte, operasyondan hemen sonra önceden hazırlanan protezler hastaya uygulanmaktadır."

0 yorum:

Yorum Gönder