Prof. Dr. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Ahmet Bal, Sağlık Bakanlığı'nın Türkiye genelinde başlattığı çalışma kapsamında faaliyete başlayan Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezleri'nin, kronik ruhsal rahatsızlığı bulunan hastaları sosyal ortama kazandıracağını söyledi.
Kronik ruhsal rahatsızlıklarda ilaç tedavisinin bazı durumlarda tek başına yeterli olmadığını ifade eden Bal, şöyle konuştu:
"Merkezimizde geniş kapsamlı psikoterapi etkinliklerimizde hastalarımızı topluma kazandırmak için çalışmalar yapıyoruz. Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığı Kültür Ve Sosyal İşler Müdürlüğü'nden gelen eğiticilerle ebru, takı tasarımı, seramik ve ahşap boyama, resim, müzik, halk oyunları ve uğraşı mutfağı gibi faaliyetlerle hastalarımıza terapi uyguluyoruz. Çok kısa bir zaman önce faaliyete başlamamıza rağmen hastalarımızın duygu, durum ya da davranışlarında pozitif sonuçlar aldık. Hastalarımızda kısa süredeki gözlemlerimiz bizi memnun etti. Hasta ya da hasta yakınlarının bu konuya duyarlılık göstermelerini, merkezimizden yararlanmalarını istiyoruz. Kronik ruhsal rahatsızlıkları olan hastaların merkezimizden daha çok yararlanması için hastalarımıza ev ziyaretleri yapıyoruz."
Giresun Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi Sorumlu Doktoru Psikiyatri Uzmanı Murat Uçak ise, merkezin, toplum ve ruh sağlığı hizmetleri çerçevesinde şizofreni hastalarına ilaç tedavisini tamamlayacak rehabilitasyon hizmetleri sunduğunu söyledi.
Uçak, merkezdeki 14 hastaya yönelik uğraş terapileri, bireysel ve grup psikoterapileri, psikoeğitim etkinlikleri ve sosyal beceri eğitimleri gerçekleştirildiğini belirtti.
Merkeze, bilişsel, yönetsel ve sosyal beceri alanlarındaki yıkıcı etkisi nedeniyle yeti yitimi ile şizofreni ve benzeri psikotik bozukluklar, duygu durum bozuklukları gibi kronik ruhsal hastalıkları olan hastaların kabul edildiğini ifade eden Uçak, "Merkezimiz, ağır ruhsal bozukluğu olan hastalara, 'toplum temelli ruh sağlığı modeli' çerçevesinde psikososyal destek hizmeti vermektedir.
Takip ve tedavileri, gerektiğinde evde sağlık hizmetleri uygulamasına uyumlu bir şekilde yaşadıkları ortamda sunulabilmektedir" dedi.
Şizofreni hastalarının toplumsal ve sosyal anlamda birçok kayıpları olduğunu, vurgulayan Uçak, şöyle konuştu:
"Bir şizofreni hastası çok fazla arkadaşa sahip olmayabilir, evde oturarak vaktini geçiriyor olabilir. Ancak merkezimizde hem sosyal yönden kendini geliştirme imkanına sahip oluyor, arkadaş ediniyor, hem de biz onları sosyal ortama sokarak toplumdaki şizofreni hastalığına yönelik damgalamayla mücadele etmiş oluyoruz. Toplumun bu hastalara karşı 'şizofreni hastası tehlikelidir, her an saldırabilir, uzak durulması gerekir' gibi ön yargıları bulunmakta. Halbuki hiç de öyle değildir. Zaman zaman bu tip tepkiler olabilir, ancak bu durumda hasta zaten hastaneye yatırılmaktadır. Toplumumuzdaki bu ön yargı hastaların toplumdan soyutlanmalarına neden olmaktadır. Şizofreni hastalarına karşı toplumun bu ön yargısı değişmelidir. Merkezimizin diğer bir amacı da bu yanlış bakış açısını değiştirmektir."
Kayıtlar
0 yorum:
Yorum Gönder