Operasyonu gerçekleştiren bir özel kalp ve aritmi hastanesinin Kardiyoloji Uzmanı Dr. Baybars Türel, yaptığı açıklamada, yöntemin 3-4 yıldır başta Almanya olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesinde uygulandığını belirterek, ''İlk deneysel olarak başlandı. Son 1-2 sene içinde Avrupa ülkelerinde ve Avustralya'da rutin uygulama içine girdi. Biz de 9 ay önce bu işin öncüsü Almanya'ya gittik ve yetkililerden kurs aldık'' dedi.
Türkiye'ye yeni getirilen yöntemi sadece dirençli hipertansiyon hastalarına uyguladıklarını ifade eden Türel, şöyle devam etti:
''Yani yöntem, en az günde 3 ilaç içmesine rağmen tansiyonları kontrol dışı seyreden hastalara uygulanıyor. Bu çok ciddi bir toplum sağlığı sorunu. Hastalar ilaç tedavisine uygun olsa dahi yaklaşık yüzde 5'inde tansiyon yine kontrol dışı kalıyor. Bu uygulamada ilk olarak kasık bölgesi uyuşturulup, hastaya uygun şekilde ağrı kesiciler veriliyor. Kasık bölgesindeki son atardamarda noktasal bir delik açılarak kateter yardımı ile röntgen ışını böbrek atardamarları içerine ilerletilir. Her iki taraftaki böbrek atardamarları içerisinde uygun bölgelere radyofrekansı enerjisi verilir. Çünkü bu sinir ağından kaynaklanan sinyallerin hipertansiyonun gelişmesinde rol oynadığı kanıtlanmış bir gerçek. Bu işlem ortalama bir saat sürüyor.''
Türel, ameliyatın ardından 3-6 aylık devam eden süreçte hipertansiyonun çok daha kontrol edilebilir seviyelere çekildiğini kaydederek, ''Bize yeni bir yöntem sağlanmış durumda. Tabiri caizse yeni bir çığır açılmış durumda. Bizim hastamız oldukça dertli bir hastaydı. Tansiyonu kontrol dışıydı ve gece bile düşmüyordu. Uygulamanın ertesi günü tansiyonun normal seviyelerine düştüğünü gördük. Bu bizi de şaşırttı. En az 6 ay bir süreç bekliyorduk. Şimdi belki de bazı ilaçlarını kesme yoluna gidebiliyoruz'' diye konuştu.
0 yorum:
Yorum Gönder