Türkiye’nin cari açığındaki en büyük oranı enerji giderleri oluşturuyor. Bu çerçevede en önemli konulardan biri atıklardan enerji elde edilmesi. Belediyelerin gerek bu teknolojileri kullanarak üretecekleri ürünler (enerji, elektrik, vs.) cari açıkta önemli bir payı düşürürken yeni bir emtia olan karbon kredilerinin karbon piyasalarına sunulması belediyelere yeni kaynak olarak geri dönecek. Yeşil teknolojileri kullanarak belediyeler, hizmetlerine kaynak sağlamanın yanında en büyük sorunlarından biri olan atık sorununu da çözmüş olacaklar.
2010 yılı itibariyle Türkiye’de 2 bin 949 belediye bulunuyor. 2008 yılından itibaren Türkiye’nin sera gazı salımlarının yaklaşık yüzde 8-10’u atık sektöründen kaynaklanıyor. Türkiye’nin toplam nüfusunun yüzde 80’ine yakın bir kısmı kentlerde yaşıyor. 2008 yılı belediye envanterine göre belediyelerin yüzde 95’i atık hizmeti veriyor. Atık bertarafında en yaygın kullanılan yöntem şu anda düzenli depolama ve çöp sahaları. 2008 yılı içerisinde kent kaynaklı atık miktarı 1990 yılına göre 2,5 kata yakın artış gösterdi, sera gazı salımları da atık miktarına bağlı olarak arttı. Kent atıklarının yaklaşık yüzde 90'ı düzenli depolama ve çöp sahalarına gönderiliyor. Çöp alanlarında, atıkların bozulması sonucu çıkan sera gazının kontrol edilmediği durumlarda karbondioksit (CO2) gazından 21 kat daha fazla küresel ısınma potansiyeli olan metan (CH4) gazı atmosfere veriliyor.
Gelişmekte olan ülkeler günümüzde yeşil enerji ve çevre odaklı teknolojilere yatırım yaparak, hem bugün 3 trilyon USD’dan daha yüksek pazar büyüklüğüne ulaşan düşük karbon ekonomisinde varolma fırsatı buluyor, hem de karbon salımlarını azaltarak Dünya’nın geleceğine katkıda bulunmaya çalışıyor.
Kentlerden kaynaklanan sera gazı salımlarının kaynağı olan atık sektörü, kentlerin düşük karbonlu geleceğe adım atması için önemli bir potansiyel oluşturuyor. Yerel yönetimler geliştirecekleri entegre çözümler ile atıkları dönüştürerek, atık kaynaklı salımların büyük ölçüde azalmasına olanak sağlayabiliyor. Ankara, İstanbul ve Gaziantep’te olmak üzere Türkiye’de 5 adet atıktan enerji elde eden tesis bulunuyor.
2009 yılında Ankara Mamak ve Sincan katı atık düzenli depolama tesislerinden çıkan metan gazını elektrik üretiminde değerlendirerek 520 bin ton karbondioksit eşdeğeri metan tasarrufu sağladı.
İstanbul’da kullanılan çevreci teknolojiler ile yılda 1 milyon ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı salım tasarrufu gerçekleşiyor. Atıktan enerji elde eden projelerin sağladığı tasarruflar, bu tasarrufların sertifikasyonu, kredilendirilmesi ve bu kredilerin gönüllü karbon piyasalarında satılması ile belediyelere yepyeni bir finansman kaynağı da oluşuyor.
Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Türkiye ve Fransız Kalkınma Ajansı’nın (AFD) 15 Kasım 2011 tarihinde İstanbul Hilton Oteli’nde gerçekleştireceği, “Türkiye’de Sürdürülebilir Kentler: Düşük Karbonlu Sürece Geçiş Nasıl Yönetilir?” başlıklı konferansta belediyelere kaynak sağlayacak yeni uygulamalar da yer alacak. DenizBank ana sponsorluğunda gerçekleşecek olan konferansta Dünya’yı bekleyen farklı geleceğe Türkiye’nin daha tedbirli girmesi amaçlanıyor. Konferans, dünya kentlerinin başarılı uygulamaları ve çözüm yolları ile katılımcıları ile buluşturacak.
Konferansta “Geleceğin Kentlerine Doğru”, “Sürdürülebilir Kentsel Kalkınma”, “Söylemden Eyleme” ve ”Sürdürülebilir Kentlerin Finanse Edilmesi” konu başlıklı dört ana panel yer alacak.
0 yorum:
Yorum Gönder