Söz Abreu'da: "11 çocukla başladık. Özel sektörün bağışı ve küçük ama cömert bir devlet desteğiyle. Nasıl mı? Uzun saatler teori eğitimi gerekir ki bu sıkıcıdır, çocukları heyecanlandırmaz. Öncelikle müzik prensiplerini oyunla öğrenebilsinler istedik. Müzik eğitimini binlerce kişiye açmalıydık. Bunun için de mekân ve kaynak gerekiyordu. En çok gereken de sabırdı. Bir yıl içinde sayımız 11'den 100'e çıktı. Veliler çocuklarının eğlendiğini gördü. Bir şehre gidiyor ve gençlik orkestrası kurulacak diyorduk, yüzlerce aile başvuruyordu. İkinci adım, repertuvarları düzenlemek oldu. Çocuklar konser ve resitaller vermeye başladı. Bir yerden itibaren çocuk kendini sanatçı olarak görüyor zaten. Olay büyüdü, ülke çapında bir ağa dönüştü. Müzik artık elit kesimin değildi, topluma yayıldı. Devlet, bir müzik hareketinin anayasal bir hak olabileceğini kabul etti. Siyasi sınıfa bunu anlatmayı başardık. Biz bir komite oluşturmuş ve gelecek konusunda bir belge yayınlamıştık. Hedefimiz mümkün olmayan şeyleri gerçeğe dönüştürmekti. Şimdi de hemen bir iyi niyet anlaşması yapabilir ve bir mektup yayınlayabiliriz. Bu anlamda bir bakanın desteğine ihtiyacımız yok, toplum çok daha etkili."
Venezuela ve Türkiye'nin bir araya gelerek çok güzel bir işbirliği yapabileceğini söyleyen Abreu'ya söyleşiye katılan herkes hemen hak verdi ve dün akşam bu mektubun yazılması için çalışmalara başlandı. Bu arada devletin birazcık da olsa sorumluluk alması için de resmi girişimlerde bulunuldu ve Abreu, kültür bakanından bir görüşme talep etti.
Venezuela Simon Bolivar Senfoni Orkestrası, dün ve önceki gün Haliç Kongre Merkezi'nde iki ayrı konser verdi. İlk konser öncesinde El Sistema'nın kurucusu José Antonio Abreu'ya İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı tarafından Yaşam Boyu Başarı Ödülü takdim edildi. Abreu, yaptığı kısa konuşmada başta Maria Teresa Castillo olmak üzere herkese teşekkür etti.
0 yorum:
Yorum Gönder