Üretilen buluşun bileşiminde polimer malzeme de kullanıldığını dile getiren Doç. Dr. Akıncı “Polimer olarak, geniş bir kullanım alanı olan, polipropilen kullandık. Bu malzemenin içerisine dolgu ve takviye malzemesi olarak kırmızı çamur ilave ettik. Bu kırmızı çamur da Seydişehir Alüminyum Üretim Tesisleri’nden çıkan kırmızı renkli bir atık” dedi.
Normal bir kiremitten biraz daha büyük boyutlara sahip olan bu çatı kaplama malzemesinin kullanılmasıyla, sayı olarak, kullanılan alana daha az kiremit düştüğünü vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, “Bu malzeme kiremitten çok daha hafif. Dolayısıyla, geleneksel kiremit orta boy bir çatıda 5 ton ağırlık yapacaksa, bu çok daha az ağırlık yapıyor. Bu sayede binanın üzerindeki yükü azaltıyor” dedi.
Doç. Dr. Akıncı, hafif çatı malzemesi uygulamasının, depreme duyarlı bölgeler için de can güvenliği açısından fayda sağlayacağını söyleyerek ürettikleri çatı kaplama malzemesinde kullandıkları kırmızı çamurun atık olduğunu ve bu atığın kullanım alanının bulunmadığının altını çizdi. Akıncı, “Biz bu kırmızı çamuru getirttik. Bir takım işlemlerden geçirdikten sonra polimer malzeme içerisine yüzde 40 oranında karıştırdık” dedi.
Bu çalışmanın çevreci etkisinin bulunduğunu dile getiren Doç. Dr. Akıncı, “Burada kullandığımız polimer plastikleri farklı plastiklerden de seçebiliriz. Bu farklı plastikleri, atık plastiklerde olabilir. Dolayısıyla hem atık plastik hem de atık Seydişehir kırmızı çamurunu birleştirdiğimiz zaman tamamen atık malzemelerin geri kazanılmasına yönelik bir çalışma karşımıza çıkıyor.” açıklamasında bulundu.
Üretilen çatı malzemesi, depremin etkisini azaltmanın yanında, ısı şokları ve dona dayanıklı olmasıyla da geleneksel kiremitlerden ayrılıyor. Çatlama meydana gelmiyor. Ultraviyole ışınlara karşı da dayanaklı olması, uzun ömürlü olduğunu gösteriyor. Ayrıca kırmızı çamur, polimer malzemenin yanmazlık özelliğini geliştiriyor.
0 yorum:
Yorum Gönder