24 Mart 2011 Perşembe

ORMAN NE GÜZEL

 “İnsanlar İçin Ormanlar” sloganıyla yola çıkan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, sürdürülebilir kalkınma ve milenyum hedeflerine ulaşmada ormanların sürdürülebilir yönetimi ve korunmasının önemine vurgu yapmak ve ormanlara ilişkin farkındalığı artırmak adına 2011 Yılını “Uluslararası Orman Yılı” ilan etti. Almanya’nın sloganı “Orman kültür mirasımızı keşfedin”.

Doğa ve eğitimin iyi uyumu Almanya'da uzun zamandır biliniyor ve uygulanıyor. 1993'de Flensburg kentinde hayata geçirilen ilk orman kreşinden bugüne doğal yaşam ortamında eğitime olan ilgi arttı. Bugün sayısı bin 400’ü bulan orman kreşlerinin çoğu, velilerin girişimi sayesinde ortaya çıktı.

Orman kreşindeki 20 çocuk, insanların ormanlara ihtiyacı olduğunu çok iyi biliyor. Bu yüzden eğitmenleri Gabriele Romich’in bu sabah onlara gösterdiği, üzerinde bir çocuğun olduğu hayvanlar, meyveler ve yapraklarla çevrili ağaçtan oluşan logoya şaşırmıyorlar. Çocuklarda ormanda tırmanmaya ve oynamaya bayılıyor. Bu yüzden öğretmenleri Gabriele Romich’in bugünkü orman yürüyüşünü başlatmasını sabırsızlıkla bekliyorlar. Öğretmenlerinin seslenmesiyle ele ele tutuşarak uzun bir sıra oluşturan çocuklar tarla ve arazileri geride bırakarak en sevdikleri yer olan ormana doğru yola koyuluyorlar. Kesilmiş ağaç gövdelerine çıkan çocuklar hoplayıp, zıplayıp, dengede durmaya çalışıyor ve ağaç dalları topluyorlar. Ancak diğer orman kreşleri gibi onların da uyması gereken kurallar var.

Ne çevredeki tarlalardan ne de ormandan mevye toplayıp yemek yasak. Söze giren Jule ve Leni, yoksa hasta olabileceklerini söylüyorlar; Leni; "Mesela bi köpek üzerine çişini yapmış olabilir" derken Leni; "Sonra hasta oluruz. Bi de tilkiler..onlardan da bazen bağırsak kurdu bulaşır"diye arkadaşına destek veriyor.

Bağırsak kurdu, kuduz, keneler ve zehirli mantarlar. Çocuklar kendileri için neyin zararlı olduğunun bilincinde. Tereddüde düştüklerinde öğretmenlerine soruyorlar. Baharla birlikte doğanın canlanması, küçük sürüngen ya da böceklerin ortaya çıkması onları korkutmuyor. Doğada her canlının yaşam hakkı olduğunu biliyorlar.

Böcek türleri çocukların çok ilgisini çekiyor. Büyüteçleriyle onları inceliyor, dürbünleriyle kemirgen ve diğer hayvanları gözlemliyor, kuş cıvıltılarını yorumlayıp, ağaç ve çiçekleri tanıyorlar. Sırt çantalarında oyuncak değil, doğa sözlüğü, yiyecek-içecek, çakı ve büyüteç taşıyorlar. Eğitmen Gabriele Romich anlatıyor; “Tabi ki normal bir ana okulundaymış gibi çocuklar yanlarında oyuncak taşımıyor. Burada kendileriyle ve doğayla baş başalar. Bu bir avantaj çünkü birbirleriyle daha çok iletişim kuruyorlar. Baktığınızda buldukları her küçük çalıyı çırpıyı oyuncak yerine koyup, “buna bir araba diyelim, bununla bir ev yapalım mı? gibi hayal güçlerini geliştiren aktivitelerde bulunuyorlar. Böylece evde oyuncaklarıyla yapabildiklerinden daha fazlasını yapıyorlar.“

Eğitmen Romich’e göre çocukların burada kazandığı yaratıcılık ileride onlara okul döneminde de katkı sağlıyor. Araştırma sonuçları, günlük olarak temiz havada egzersiz yapan çocukların yapmayanlara göre daha sıhhatli, düzenli ve daha dikkatli  olduğunu ortaya koyuyor.

Çocuklar her gün dört saat boyunca hiç sıkılmadan ormanda vakit geçiriyor. Dönüş zamanı geldiğinde öğretmenlerinin toplanma çağrısı duyuluyor. Çantalar yeniden sırtlara takılıp dönüş yoluna koyuluyorlar. Ormandan ayrıldıklarına üzülseler de dönüş yolunda söyledikleri şarkılarında da olduğu gibi yarın yine gelecek olmaları onları teselli ediyor.

DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE

0 yorum:

Yorum Gönder