23 Mayıs 2010 Pazar

ŞARAP ANADOLU TARİHİNİN İÇİNDE

Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Vasıf Şahoğlu, Çeşme'de yaptıkları kazı çalışmaları sırasında, Milattan Önce 1700'lü yıllara ait bir şaraphane bulduklarını bildirdi.

Doç. Dr. Şahoğlu, ilçenin Bağlararası bölgesinde yapılan kazı çalışmaları hakkında bilgi verdi. Şahoğlu, 2002-2005 ve 2009 yıllarında gerçekleştirdikleri çalışmalarda, ilçenin geçmişinin 5 bin yıl öncesine dayandığını belirlediklerini ifade etti.

Bağlararası’nın karadan Anadolu ile denizden de Yunan adaları ve kıta Yunanistan ile bağlantısı bulunduğunu dile getiren Şahoğlu, "Bunu kazılarda elde ettiğimiz seramik kaplardan anlayabiliyoruz. Çeşme limanı, Türkiye’nin en önemli limanlarından biri konumunda. Bu tesadüfi bir olay değil. Yapılan kazılardan bu anlaşılıyor" diye konuştu.

Bağlararası kazı alanının 2001 yılında yapılan bir inşaat çalışması sırasında tamamen bir tesadüf eseri bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Vasıf Şahoğlu, şu bilgileri verdi:

"Bu bölgede yaptığımız kazı çalışmalarında Erken Tunç Çağı ve Orta Tunç Çağı dönemlerine ait bulgulara rastladık. Bu eserlerin sağlıklı olarak bulunması Çeşme için çok büyük bir şans. Burada 4500 yıl öncesine ait Erken Tunç Çağı eserleriyle karşılaştık. Ayrıca Çeşme’de Milattan Önce 1700’lü yıllarda gerçekleşmiş olduğunu düşündüğümüz büyük bir depremin izlerini de bulduk. Yapılan araştırmada sokaklardaki taş duvarların evlerin içine yıkıldığını görüyoruz. Bu da bize Çeşme’de büyük bir depremin yaşandığını gösteriyor."

Şahoğlu, buluntular arasındaki en ilginç yapının ise yaklaşık 3 bin 700 yıl önce meydana gelen büyük depremin olduğu yıllardan kalan bir şaraphane olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:  "Yapının şaraphane olduğunu bulduğumuz üzüm çekirdeklerinden, şarapların konulduğu amforalardan, yonca ağızlı testilerden, şarap ezilen haznelerden ve şarabın muhafaza edildiği depolardan anlıyoruz. Tüm bu önemli keşifler, bağcılığın ve şarap üretiminin binlerce yıldır Çeşme’nin önemli ekonomik faaliyetlerinden biri olmaya devam ettiğini ortaya koymaktadır. Üzümün ezildiği ve sıvı hale getirildiği bir düzenleme tespit ettik. Kısmen toprak içinde kalmış bu yapılar, burada şarap üretildiğini bize gösteriyor. Bu binalar sıvıyı sızdırmayacak şekilde yapılmış. Burası çok önemli bir merkez. Anadolu’da pek fazla bilinmeyen bir kültürün izlerini burada bulduk."

RADİKAL

0 yorum:

Yorum Gönder