Amerika'da omurgası zarar gördüğü için yürüyemeyen 62 yaşındaki Floyd Morrow'a 'Rewalk' isimli yeni robot iskelet takıldı. İsrail'de bir sağlık firması tarafından üretilen ve Amerika'da FDA isimli kurum tarafından belgelenen cihaz, son derece hafif.
Vücudun omur ilik kısmından başlayıp dizlere kadar inen bu biyonik cihaz, hastanın yürümesini, hatta merdiven çıkmasını sağlıyor
İstanbul Moda Haftası’na katılan Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya Ekonomi Bakanı Christa Thoben, Türkiye’nin de moda merkezi olduğunu belirterek, genç girişimcilere iktisadi işbirliği yapmayı önerdi. Alman tasarımcı Eva Gronbach da, tecrübe alışverişi yapabilmek için 20 genç tasarımcıyı Köln’e götüreceğini söyledi.
SANTRAL İstanbul’da ikincisi düzenlenen İstanbul Moda Haftası’nı ziyaret eden Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya Ekonomi Bakanı Christa Thoben, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim konusunda en önemli tedarikçilerden biri olduğunu belirterek “Türkiye başlangıçta bazı şirketlerin üretimini yaparak Avrupa’ya hizmet ediyordu. Artık Avrupa’da da çok Türk perakendeci var. Türkiye moda ilerlemesi gösterdi ve artık Avrupa’ya moda anlamında da hizmet etmek istiyor. Türkiye de Kuzey-Ren Vestfalya gibi bir moda merkezi oldu” dedi.
Kuzey Ren-Vestfalya’nın Türkiye ile sıkı işbirliğini daha da geliştirmek istediğini belirten Thoben, şunları söyledi: “Türkiye Kuzey-Ren Vestfalya için gittikçe daha önemli bir ticari ortak haline geldi. Ülkelerimiz arasında yıllardır çok canlı bir moda alışverişi bulunuyor. Türk firmaları moda sektörüyle iyi temaslar sürdürüyor. Kendi markaları, mağazaları ve showroomları ile Kuzey Ren-Vestfalya pazarına dahil oluyor. Türkiye bugün tekstil ve hazır giyimde halihazırda Kuzey Ren Vestfalya’nın en önemli tedarikçilerinden biri. Biz bu alandaki sıkı işbirliğimizi daha da geliştirmek istiyoruz.”
Türkiye’deki genç girişimcilere yeni pazarlar kazanmak adına Kuzey-Ren Vestfalya’nın sunduğu potansiyelleri kullanmayı öneren Christa Thoben şöyle konuştu: “Gelin birlikte ticaretimizi geliştirelim. Bugün bizim için iktisadi ilişkilerimizin derinleşmesi adına yeni bir adımdır. Bugün burada oluşumuz ilişkilerimizin çizdiği olumlu tablodan duyduğumuz memnuniyeti ifade edip, hep birlikte daha fazla başarıya ulaşmak istediğimizi gösteriyor.”
Bu yıl İspanya'dan Türkiye'ye gelecek turist sayısında yüzde 12 artış bekleniyor.Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), İspanya Madrid’te Fitur 2010 Turizm Fuarı’na katıldı. Fuarda ziyaretçiler, basın mensupları ve tur operatörleri ile turizm profesyonellerinin genel değerlendirmesine göre, İspanya’dan Türkiye’ye gelecek turist sayısının yüzde 10-12 arasında artış göstermesi bekleniyor. 2009 yılında da İspanya’dan gelen turist sayısı yüzde 9.97 artış ile 376 bin 215 kişi olarak gerçekleşti.
Cambridge Üniversitesi'ndeki bilimadamlarının yaptığı bir araştırma, Tip 1 diyabet hastası çocuklarda kandaki şeker seviyelerinin düzenlenmesinde yapay bir pankreas kullanılabileceğini ortaya koydu.
Tip 1 diyabet hastaları belli zamanlarda insülin iğneleri yapmak zorunda
'Gerçek zamanlı' bir sensor ve insülin veren bir pompadan oluşan yapay pankreasın geceleri kandaki şeker seviyesini kontrol edebileceği sonucuna varıldı.
Bu cihazla, kandaki şeker seviyesinin tehlikeli derecede düşmesi riskinin önemli oranda azaltılabileceği belirtiliyor.
Uzmanlar Lancet dergisinde yayınlanan çalışmanın, bu alanda 'ileriye doğru atılmış önemli bir adım' olduğunu söylüyorlar.
Tip 1 diyabet, kronik ve ölüm riski taşıyan bir hastalık. Bu hastalarda pankreas, kandaki şeker seviyesini düzenleyen insülin hormonunu üretmiyor.
Araştırmada, Tip 1 diyabet hastası 17 çocuk ve genç 54 gün süreyle hastanede tutuldu.
Kandaki glikoz, yani şeker seviyesini gözlemleyen sistemler ve insülin pompaları Tip 1 diyabet hastaları tarafından yaygın bir şekilde kullanılıyor.
Ancak bu cihazlar, daha önceden belirlenen zamanlarda, kana belirli miktarlarda insülin pompalıyor. Yeni hesaplama yöntemi
Araştırmacıların geliştirdiği hesaplama yöntemiyle bu cihazların her hasta için gerçek zamanlı glikoz ölçümleri yaparak, uygun vakit ve uygun miktarlarda insülin pompalaması sağlanıyor.
Bilimadamları çalışmada, yapay pankreas sisteminin, hastalara daha önceden belirlenmiş miktarlarda insülin veren sisteme kıyasla kandaki şeker seviyesini daha iyi düzenleyip düzenlemediğini ölçtü.
İki sistem farklı koşullarda kıyaslandı. Örneğin, kan şekerinde büyük artışa yol açabilecek ağır bir akşam yemeği yiyip, hemen uyuyan çocuklar incelendi. Daha sonra da akşamları kandaki şeker seviyesini, şeker komasına girecek kadar düşürebilecek egzersizler yapan çocuklara bakıldı.
Araştırmada yeni geliştirilen hesaplama yöntemini kullanan yapay pankreasların, günün yüzde 60'ında kandaki şeker seviyesini normal değerlerde tutabildiği anlaşıldı.
Belirli zamanlarda insülin veren pompalarınınsa günün yüzde 40'ında şeker seviyesini normal değerlerde tutabildiği belirtildi.
Yapay pankreasın, şeker koması riskini de önemli ölçüde azalttığı kaydedildi.
Cambridge Üniversitesi'nin Metabolik Bilimler Enstitüsü'ndeki araştırma ekibinin başkanı Dr. Roman Hovorka, 'Elde ettiğimiz sonuçlar geliştirdiğimiz hesaplama yönteminin mevcut cihazlarla kullanımı sayesinde çocuklarda glikoz kontrolünün geliştirilebildiğini ve geceleri şeker komasına girme riskini önemli ölçüde azalttığını gösteriyor.' dedi.
PTT Genel Müdürlüğü, Sevgililer Günü'nden önceki 5 günde postaya verilen eşya ve paketlerin gönderme ücretlerinde yüzde 10 indirim yapacak. PTT Genel Müdürlüğü'nce yapılan yazılı açıklamada, PTT'nin 14 Şubat gününden önceki 5 gün içerisinde postaya verilen PTT kargo, küçük paket (kayıtlı ve kayıtsız) ile Acele Posta Servisi ve Kapıdan Kapıya Teslim Servislere (tebligat hariç) yüzde 10 indirim uygulanacağı belirtildi.
Nezih Ünen'in yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği 'Anadolu'nun Kayıp Şarkıları' bugüne kadar yapılmamış önemli bir müzikal-belgesel. 12 Mart'ta gösterime girecek olan yapım, Anadolu'nun unutulan değerlerini; şarkılarını, türkülerini, yöresel oyunlarını ve folklorik öğelerini gün yüzüne çıkarıyor.
Tamamen doğal ortamlarda 121 ayrı mekanda çekilen Anadolu folklorunu yansıtan görüntülerin montajı 4 yıl sürmüş. Toplam 133 farklı performanstan beğenilen 43 tanesi filmde kullanılmış. 2002 yılında çekimlerine başlanan film için Anadolu 2 kez baştan sona gezilmiş. 8 kameramanın 350 saatten fazla kayıt yaparak gerçekleştirdiği çekimler için 40 bin kilometre yol kat edilmiş. Aslında filme verilen önemin anlaşılması için sadece müziklerin bile 3 yılda düzenlendiğini söylesek harcanılan emeği anlatmış oluruz. Bu kadar uğraş sonucunda filmin bitmesi 5 yılı bulmuş. Düzce Çerkes oyunlarından Trabzon horonuna, Rize'nin Hemşin türküleri ve atmasından Bingöl Kartal oyununa, Kırşehir ve Kırıkkale bozlağından Burdur'un Yörük kemane ve sipsisine kadar birbirinden farklı yöresel oyunlar ve folklorik öğeler yer alıyor.
Proje çerçevesinde film müziklerinden albüm de yapılmış. Albümdeki parçalar, çekimler sırasında yapılan otantik kayıtların modern düzenlemesinden oluşuyor. Ayrıca gazel, barak havası, bozlak ve stran gibi çok fazla bilinmeyen bu topraklara ait müzik türleri de sessizliğini bozarak popülerlik kazanıyor. Daha önce İstanbul, Selanik ve Cannes Film Festivali'nde yapılan 'Anadolu'nun Kayıp Şarkıları' konserleri sanatçıların ekranda yer aldığı bir konsepte sahip. Konuk sanatçıların ve ekranda yer alan yöresel görsellik sayesinde konser daha farklı bir anlam kazanıyor. Anadolu insanını da bu sesle buluşturmayı düşünen proje yetkilileri ilk etapta İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Bursa gibi büyük şehirlerde konser düzenleyecek. Daha sonra ise yurtdışında Paris, Londra, Tokyo, New York ve Los Angeles'ta konser verilmesi düşünülüyor. Geçtiğimiz hafta çarşamba günü Anadolu'nun Kayıp Şarkıları albümü piyasaya çıktı. Film ise 12 Mart'ta gösterime girecek.
Aydın'ın sembol ürünü inciri tanıtım amacıyla, Sunexpress uçakta yolcularına ikram olarak dağıtacak. Bunun için Sunexpress ile Aydın Ticaret Borsası, Aydın Ticaret Odası ve Aydın Genç Girişimciler Kurulu bugün protokol imzalıyor.Aydın Ticaret Borsası Meclis Başkanı Aydın Akyüzlü, Sunexpress'le 36 bin yolcuya ulaşacaklarını belirterek, "Bu, Aydın'ın sembolü incirin tanıtımı için yakalanan tarihi bir fırsattır.'' dedi. HABERTÜRK
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Zehra Neşe Kavak, merkezi Los Angeles’ta bulunan Dünya Bilim ve Sanat Akademisi (World Academy of Art and Science, WAAS) Yönetim Kurulu’na seçildi. 2005’ten bu yana akademi üyesi olan Prof. Kavak, Yönetim Kurulu’na giren ilk Türk oldu Kavak, Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kurucusu olduğu Perinatal Tanı ve Tedavi Ünitesi sorumluluğunu da yürütüyor. Akademi, “bilimin ve yeni keşiflerin insanlık yararına kullanılması düşüncesi”yle 1960’ta ünlü fizikçi Albert Einstein ve atom bombasının yapımında görev alan Robert Oppenheimer tarafından kuruldu.
İngiliz ve Belçikalı bilim adamları, beyinde yeni bir bilgisayarlı tarama tekniğini kullanarak, faaliyetlerini gözlemledikleri bitkisel hayattaki hastalarla ilk kez iletişim kurdular.
Bu kişiler arasında bulunan ve beş yıldır herhangi tepki vermeyen 29 yaşındaki Belçikalı bir hasta, babasının adını teyit etmesi için sorulan sorulara "Evet" ya da "Hayır" yanıtları verdi.
Ayrıca, bitkisel hayatta oldukları teşhisi konan üç hastanın da, durumlarının farkında oldukları belirlendi.
İngiltere'de Cambridge Üniversitesi Tıp Araştırma Konseyi, Belçika'da da Liege Üniversitesi bünyesinde yapılan araştırmanın sonuçları New England Journal of Medicine dergisinde yayınlandı.
Uzmanlar bu araştırma için işlevsel manyetik rezonans görüntülemesi olarak adlandırılan, bir MR taramasından yararlandı.
Araştırma heyetinin başında bulunan Doktor Adrian Owen, hastanın görüntüleme sırasında sadece bilincinin açık olduğunu göstermekle kalmadığını, kendileriyle iletişim de kurduğunu söyledi.
ABD’deki Albert Einstein College’dan uzmanları tarafından sonuçları İngiliz BBC kanalında açıklanacak olan araştırmada, insanların uzun yaşamasını sağlayan, alzheimer, kalp hastalığı, felç ve diyabete karşı koruyan 3 süper gen tespit edildi. 100 yaşına kadar yaşamaya imkan tanıyan bu genlerin görevini yerine getirecek olan bir hap geliştirilmesi için son aşamaya gelindi. Çalışmanın başındaki genetik uzmanı Nir Barzilai’ye göre bu üç gene sahip kişiler sigara, kötü beslenme, obezite ve egzersiz yapmama gibi kötü alışkanlıklardan etkilenmeksizin 100 yaşına kadar yaşayabiliyor. Geliştirilen yeni hap ise 3 uzun yaşam geninin işlevini yerine getirecek. Genlerden ikisi vücutta yararlı kolesterol seviyesini yükseltip kalp hastalığı ve felç riskini azaltırken, diğer gen de diyabete engel oluyor ve Alzheimer riskini yüzde 80 oranında düşürüyor.