18 Aralık 2013 Çarşamba

İKİLİ TEDAVİ YAŞAM SÜRESİNİ UZATTI



Bu yıl 36.sı yapılan San Antonio Breast Cancer Symposium’da, ilk kez Türkiye’de yapılan bir çalışma sözlü olarak sunularak büyük yankı yarattı. Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu bünyesinde 2007 yılında başlatılan bu çalışmanın sonucunda, uzak organ metastazı olan hastalara yapılan cerrahi tedavinin hastaların yaşam süresini uzattığı, bu olumlu etkinin sadece tek kemik metastazı olanlarda daha anlamlı olduğu ortaya konuldu.

Çalışma 278 metastatik meme kanseri hastasıyla yapıldı. 140 hastaya önce cerrahi tedavi daha sonra kemoterapi, 138 hastaya ise sadece kemoterapi uygulandı. 18 aylık ortalama takip sonunda cerrahi + kemoterapi yapılan grupta yaşam süresinin daha fazla, local-bölgesel tekrarlama ihtimalinin de çok daha az olduğu saptandı. Sadece tek kemiğinde metastaz olanlarda yaşam süresinin daha uzun olduğu görüldü.
Çalışmaya imza atanlardan İstanbul Tıp fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahit Özmen, “Bu ilk sonuçlar, tanı sırasında uzak organ metastazı olan hastalarda önce cerrahi sonra kemoterapi yapmanın hastanın yaşam süresini uzattığını göstermekte olup, bu hastaların daha uzun süreli takip sonuçlarına gereksinim vardır” değerlendirmesinde bulundu.
Türk doktorların çalışmasının Amerika’da büyük ses getirdiğini belirten Prof. Özmen, “Dünyada bu konuda yapılan ilk çalışma olması da konunun önemini artırdı” dedi.
Sempozyumda masaya yatırılan diğer gelişmelere de değinen Prof. Özmen, “Bunlardan biri; menopozdaki hormon reseptörü pozitif meme kanseri hastalarının tedavisinde 5 yıl kullanılan aromataz enzimi inhibitörünün, hastalık açısından risk taşıyan kadınların %53’ünü meme kanserinden koruduğunu gösteren çalışmaydı” bilgisini aktardı.
Çalışmanın; düzenli egzersizin bu ilaca bağlı eklem ağrılarını azalttığını da gösterdiğini vurgulayan Prof. Özmen bir diğer gelişmeyi de, “Başka bir çalışma da, HER-2 reseptör antagonisti olan trastuzumab ve pertuzumabın HER-2 reseptörü pozitif olan meme kanserinin adjuvan tedavisinde ilk tedavi olarak taksanlarla birlikte kullanılmasının tümörün yok edilmesinde daha başarılı olduğunu göstermiştir” şeklinde özetledi.

0 yorum:

Yorum Gönder